Hayli ihtiyarlamış olan çiftçi, ölümün yaklaştığını sezmiş ve hasta yatağının kenarına çağırdığı çocuklarına öğütler veriyordu:
- Sakın size miras olrak kalacak bu verimli tarlaları satmaya kalkışmayın. Bu tarlalardan birinin köşesine ne kadar param, altınım varsa gömdüm. Bıkmadan, usanmadan, tarlaları sürer, kazar, bellersiniz, bu paraları bularak zengin de olabilirsiniz.
Çocuklar, babalarının söylediklerini başları önlerine eğik dinlediler. Baba bir zaman sonra bu dünyadan göçüp gitti. Çocukları ona bir güzel cenaze töreni yaptılar. Sonra da, tarlalarının çamuru kurur kurumaz gizli serveti aramaya başladılar. dersimiz.com Her yeri sürdüler, bellediler, kazdılar ama hiçbir şey bulamadılar. İçlerinden biri, sonbahar yağmurları başladığı zaman:
- Artık çalışamaz olduk. Yağmurlar başladı, tarlalar çamur oldu. İsterseniz kışın çalışmayalım. Gelecek yaz başlarız... diye bir öneride bulundu.
Bir diğer çocuk:
- Madem bu kadar çalıştık çabaladık, sürdüğümüz toprağa buğday ekelim, dedi.
- Çok iyi olur. Bellediğimiz yerlere de sebze ve patates ekeriz.
- Kazdığımız çukurlarda boş kalmasın. Oralara da fidan dikelim olmaz mı?...
Çocuklar dediklerini yaptılar. Tarlalar ilkbahar geldiğinde yemyeşil oldu. Gömülü bulunan altınları aramak için ekinleri kesmek ve toplamak gerekti. Topladıkları ekinlerin buğdayını aldıktan sonra, bahçelerindeki ağaçların meyvelerini topladılar, sebzelerinden kendilerine yemek yaptılar. Bütün bu işler bittikten sonra yine altın aramaya başladılar. Yine bir şey bulamamışlardı. Ama sürdükleri toprağı boş bırakmak istemediler. Buğday ektiler. Bu böyle sürüp gitti yıllarca...
Aslında baba doğruyu söylememişti. Toprağın altında altın, para falan yoktu. Yaşlı adam, çocuklarına çalışmanın bitmez tükenmez bir servet olduğunu göstermek istemişti. İsteği de yerine geldi sayılır. Çocukları onun ölümünden sonra çalışıp durdular, daha da zenginleştirer ve mutlu oldular.
Çiftçinin Oğulları Çiftçi ve Oğulları masal oku eğitici masallar çocuk masallar öğüt verici masallar ders verici masallar