Vakti zamanında, bir şehirde safça bir insan yaşarmış. Bir gün pazara gidip bir eşek satın almış. Eşeği yularından tutup, evine doğru götürüyormuş.
İki uyanık hırsız, saf adamın eşeğini çalmaya karar vermişler. Güzel bir plan yapmışlar. Hırsızın biri, sessizce eşeğin arkasından yaklaşmış, yularını çözmüş ve yuları kendi boynuna takmış. Eşeği de diğer arkadaşı alıp götürmüş.
Bir müddet saf adam önde, hırsız arkada yürümüşler. Sonra hırsız birden durmuş. Saf adam, eşeğinin inatlaştığını görünce arkasına dönmüş. Dönmüş dönmesine ama şaşkınlıktan donakalmış. Eşeğinin yerinde bir adam duruyormuş. Şaşkınlığını üzerinden atıp:
"Sen kimsin? Benim eşeğim nerde?" diye sormuş.
Hırsız, sesine acıklı bir ton katarak:
- Efendim. Ben senin eşeğinim. Gençliğimde, her türlü kötülüğe bulaşmış biriydim. Tüm komşular benden şikayetçiydi. Bir gün annem bana sinirlenip "Eşek olasıca!" diye beddua etti. Ben de bir anda eşek oluverdim. Yıllarca başkalarının eşyalarını çektim, dayağını yedim. Sonra sen beni satın aldın. Cezam bugün dolmuş olacak ki, tekrar eski halime kavuştum." dersimiz.com
Saf adam, hırsızın haline acımış. Boynundaki yuları çözüp onu serbest bırakmış.
Aradan birkaç gün geçtikten sonra, adam tekrar bir eşek almak için pazara gitmiş. Pazarda gezerken eski eşeğinin satılık olduğunu görmüş.
Eşeğin yanına yaklaşıp kulağına eğilerek: "Anlaşılan yine kötülüğe dalınca annen beddua etmiş. Ama seni bir daha satın alacak kadar enayi değilim." demiş. Başka bir eşek alıp, evinin yolunu tutmuş.
Arap Masalı
en güzel dünya masalları Arap masalı masallar masal sitesi çocuk masalları masal oku eğitici masallar