Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Eski harman içinde,
Ben deyim bu ağaçtan,
Siz deyin şu yamaçtan,
Uçtu uçtu bir kuş uçtu,
Kuş uçmadı gümüş uçtu,
Gümüş uçmadı memiş uçtu,
Uçar mı uçmaz mı demeye kalmadı,
Anam düştü beşikten,
Babam düştü eşikten,
Biri kaptı maşayı,
Biri aldı kaşağıyı,
Dolandım durdum dört köşeyi,
Vay ne köşe bu köşe.
Dil dolanmadan ağız varmaz bu işe.
bir varmış bir yokmuş eski zamanlarda bir kız yaşarmış, bu kızın hayalleri varmış bu kız hayallerini gerçekleştirmek istiyormuş hayalleri de periler ülkesine gitmek , kafdağının arkasındaki inci kafesi görmekmiş bu inci kafesi çok merak ediyormuş bigün bu hayalini gerçekleştirmek için üç arkadaşıyla yola çıkmış biliyormuş ki kafdağının arkasına giderken hiç konuşmaması gerekiyormuş üç arkadaşıyla ilerlerken kafdağının girişine gelmişler kız demiş ki:
- artık konuşmak yok biliyorsunuz ki konuşursanız taşa dönüşürsünüz
kızlar
- biliyoruz
diye cevap vermişler ve ilerlemişler kızlardan biri havada uçan taşları görünce kendini tutamayıp konuşmuş ve taş olmuş bide kafdağındaki yokuştan çıkarken arkaya bakmamak gerekiyormuş, bakıldığı halde çok kötü şeyler olacağını biliyormuş neyse üç kişi yola devam ederken ikinci kızda arkasına bakınca taş olmuş öbürüde onun taş olduğunu görünce kendini tutamamış o da konuşmuş ve kız tek basınaymış artık yoluna tek başına devam etmek zorundaymış mecburen
Neyse ki kız yola çıkmadan önce kötü şeyler olacağını bildiği için yanına ayna almış arkaya bakmamak için bu aynayı kullanıyormuş bu ayna her şeyi en güzel şekilde gösteriyormuş kız korktuğu zaman aynayı çıkarıp arkaya bakıp içini biraz olsun rahatlatıyormuş kız yokuştan çıkarken arkadaki önceden taş olmuş insanlar bizi kurtar diye sesleniyorlarmış kız korkar aynasını çıkarır bakarmış neyse sonunda kafdağının arkasına gelmiş birde ne görsün hep hayalini kurduğu inci kafes karsısında ama içinde bembeyaz bi güvercin bu güvercin o kadar beyazmış o kadar sevimliymiş ki kız kafesin ağzını açıp açmama konusunda kararsız kalmış aynasını çıkarmış bakacakmış ki ayna paramparça olmuş kullanılacak tek bir parçası kalmamış kız korkudan bayılmış ayıldığında aklına gelen ilk şeyi yani kafesi açmış. Kafes açılır açılmaz ortalığa bir ışık saçılmış kız yine korkmuş ve bayılmış gözlerini açtığında birde ne görsün karsısında yakışıklımı yakışıklı bi delikanlı duruyor kız sormuş
- sen nasıl geldin?
diye çocuk cevap vermemiş kızdan gözlerini kapatmasını istemiş kız gözlerini kapatmış çocuk iki el hareketiyle gözlerini bir sarayda açmışlar kız hala şaşkınmış karsısında padişahı görmüş
- neler oluyor
diye sormuş delikanlı anlatmış
- bize büyü yapılmıştı bir cadı tarafından, bu büyü ben inci kafesten çıktığım zaman bozulacaktı ve senin sayende kurtulduk demiş padişah kıza çok teşekkür etmiş ve saray halkının buzları çözülmüş herkes mutlu olmuş padişah kıza demiş ki
- hayatın boyunca mutlu olmak ister misin diye kız heyecanla isterim taabi ki demiş ve oğluyla kızı evlendirmiş onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine gökten üç elma düşmüş biri senin biri benim biride bu masalı beğenenin başına...
Hayaller Peşinde çocuk masalları masal oku masal kitabı en güzel masallar masal arşivi sevilen mesallar Türk masalları Hatice METİN