Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda güzel bir ormanda büyük bir ayı yaşardı. Kimseyi beğenmez, herkesten nefret ederdi. Sinirli mi sinirliydi. Hiçbir sebep yokken, önüne çıkan herkesle kavga ederdi. Bu huyunu bir türlü değiştiremiyordu.
Bir gün yine tersinden kalktı. Burnundan soluyordu. "Niye benim hiç arkadaşım yok? Ormandaki hayvanlar beni kıskandıkları için benimle arkadaş olmuyor." diye düşündü. Avlanmak için nehir kıyısına doğru yürümeye başladı.
Nehir kıyısında balık avlamaya çalıştı. Ama vakit epey geçmesine rağmen, hiçbir balık avlayamamıştı. Öfkesi daha da arttı. Bu arada uzakta küçük bir karartı gördü. "İşte, tam bana göre bir av" diye, o tarafa yöneldi.
Karartıya yaklaşınca, onun koskocaman bir boğa olduğunu gördü. Boğa, düşündüğünden çok daha büyüktü ve iri boynuzları vardı. Ayının iri pençeleriyle keskin dişleri vardı. Ama böyle büyük boynuzları yoktu. Bu durum onu daha da sinirlendirdi.
Kavga için bahanesi hazırdı. Gür bir sesle kükredi. "Sen benim av sahama izinsiz girdin. Avlanmama engel oluyorsun. Çabuk çık dışarı!"
Boğa, umursamaz bir tavırla geviş getirmeye devam ediyordu. "Ayı kardeş, sen ot yemezsin ki! Nasıl olur da ben senin avlanmana engel olabilirim?"
"Onu bunu bilmem. Ya buradan çekip gidersin ya da seni paramparça ederim!" diye gürledi ayı.
Boğanın kavga etmeye hiç niyeti yoktu. "Ayı kardeş. Bu kadar sinirlenmene ne gerek var. Bu otlak ikimize yeter de artar bile. Gel kavga edeceğimize, dost olalım. Birlikte yaşayıp gidelim." dedi. dersimiz.com
Ayı, hırsından boğanın ne söylediğini bile duymuyordu.
"Demek hala buradasın!" deyip, boğaya bir pençe vurdu. Boğanın canı çok yanmıştı. Biraz sinirlendi, fakat ya sabır deyip sessizce biraz ilerideki kayalığa doğru gitti. Orada tekrar otlamaya başladı.
Ayı kükreyerek tekrar boğanın yanına geldi. Boğa: "Bak ayı kardeş. Artık kızmaya başladım. Ya uslu uslu durursun ya da senin için kötü olur!" dedi.
Bu söz ayıyı küplere bindirdi. Hışımla boğanın üzerine sıçradı. Boğa, ani bir hareketle kenara çekilince, ayı kayalıklardan aşağı top gibi yuvarlanmaya başladı ve hızla akan nehre düştü.
Pek de iyi yüzme bilmediği için güçlükle nehirden çıkabildi. Yavaş yavaş kayalıklara tırmanarak tekrar düştüğü yere çıktı. Boğa hala orada beklemekteydi.
Ayı, yaptığından çok utanmıştı. Boğadan tekrar tekrar özür diledi ve bir daha kimseye sinirlenmedi.
Yunan Masalı