Ormanın kıyısında küçük bir kulübe vardı. Kulübede Pisicik, Fındık ve Minnoş adlı üç arkadaş beraber yaşıyorlardı. Pisicik bir kedi yavrusuydu. Fındık bir fındık faresiydi. Minnoş ise bir yavru köpekti.
Fındık bir sabah son derece neşesiz bir şekilde kalktı. Asık suratla yatağına bakıp bağırmaya başladı:
- Öf! Bıktım artık bu hayattan. Yastığım kaya gibi sert. Yatağım yırtık pırtık. İçindeki samanlar yerlere dökülüyor.
Pisicik de durumundan memnun değildi. Kızgın bir sesle bağırdı:
- Bizim sütçüde satılan sütler hiç tatlı değil!
Sonra öfkeyle süt kabına bir tekme attı. Süt kabı bir köşeye savruldu.
Minnoş her zamanki gibi pencerenin yanında oturuyordu. O da arkadaşları gibi durumundan şikâyetçiydi.
- Öff! Ne sıkıcı bir hayat! Bütün günler bir birine benziyor. Burada görülmeye değer hiçbir şey yok. Kestane ağaçları, yaprakları dökülmüş bir meşe ilerde de orman var yalnızca.
Fındık birden heyecanla bağırdı:
- Size bir önerim var. Haydi, gelin başka bir yere gidelim. Kendimize güzel bir ev bulalım.
Hepsi bu fikri uygun buldu. Ertesi gün, erkenden yola çıktılar.
Uzun süre ormanın içinde yürüdüler. Minnoş önde, pisicik de onun ardından koşuyordu. Fındık ise koştuğu halde onlara yetişemiyor, hep geride kalıyordu.
Uzun süre böyle koştular. Bazen ormandaki sık ağaçların arasından geçtiler. Bazen de yüksek tepelere tırmandılar. Taşların kayaların arasında güçlükle ilerlerdiler.
Burada tilkilerin açtığı oyukları gördüler. Çevrede sığınabilecekleri bir yer yoktu. Umutlarını yitirmediler, kalacakları bir ev aramaya devam ettiler.
Bir ara sık çalılıkların arasına daldılar. Derken ayının inine kadar geldiler. Çok yorulmuşlardı. Orada kalmaya karar verdiler.
"İşte bize göre bir yuva." dedi, Fındık. Ortalıkta olmaktan iyiydi. Pisicik çabucak çevreyi kolaçan etti ama yakınlarda bir sütçü yoktu. Çok üzüldü. Çünkü bir kedi yavrusu için sütsüz bir yaşam çok güçtü.
Pisicik burada kalamazdı. Arkadaşları ondan ayrılmadılar. dersimiz.com
Yeniden yola düşüp aramayı sürdürdüler. Yürürken, yüksek bir çam ağacının dalları arasındaki sincap yuvasını gördüler.
Ama sincabın evi çok yüksekteydi. Çıkarken bile sırt üstü düşmemek için çaba gerekiyordu. Minnoş havlayarak: "Hayır, biz burada kalamayız." dedi.
Yeniden yollara düştüler. Çok yorulmuşlardı. Derken, sanki onlara inat hava birden bozuldu. Önce soğuk bir rüzgâr esti. Ardından şiddetli bir yağmur yağmaya başladı. Sırılsıklam olmuşlardı. Korkarak çevreye bakındılar. Ormanda yağmurdan korunabilecekleri hiçbir yer yoktu.
Yağmur şıpırtıları ile yürüyorlardı. Birden kendilerini ormanın kıyısındaki bir kulübenin önünde buldular. Üçünün de sevinçle gözleri parladı. Baktılar, baktılar... Gözlerine inanamıyorlardı. Bir kulübe! Hem de boş! Üç arkadaş sevinçle kulübeye koştular. Sonunda yine kendi yuvalarına dönmüşlerdi.
Fındık, köşede duran yatağının yanına koştu.
"Oh, ne yumuşak yastık! Tıpkı tüy gibi! Yalnız bir yeri yırtık. Onu sağlamca dikerim. Böylece içindeki samanlar dökülmez."
Pisicik de çok sevinçliydi. Kulübenin yanında bir sütçü vardı.
Hemen kabını götürüp ağzına kadar süt doldurttu. "Oh, ne tatlı süt! Daha önce hiç böyle tatlı gelmemişti." diye mırıldandı bıyıklarını yalayarak.
Minnoşsun ilk işi pencereye fırlamak oldu. Camı açtı ve neşeyle havladı: "Bakın arkadaşlar! Karanlıkta kestane ağaçları yaprakları dökülmüş meşe ormanımız ne güzel gözüküyor."
Fındık, incecik sesiyle bir öneride bulundu: "Yine burada yaşayalım. Sık sık yastığımı, yatağımı havalandırırım. Söküklerini dikerim."
Pisicik miyavlayarak: "Evet. Evimizi güzelleştirelim. Duvarları, kapıları, döşemeyi boyayalım. Eşyalarınızı onaralım."
Minnoş da pencerenin kenarından havlayarak görüşünü belirtti: "Duvarlara tablolar asalım. Bahçeye çiçek, fidan dikelim. Bahçe duvarını onaralım. El ele verip evimizi güzelleştirelim."
Üç arkadaş söylediklerini yaptılar. Şimdi bu güzel yuvalarında mutlu bir şekilde yaşıyorlar.
Türk Masalı
Mutluluğu hep başkasının evinde arayanların, kendi evlerinde mutluluk yoktur. Jean-Jacques Rousseau
Ormandaki Kulübe masal oku çocuk masalları Pisicik Fındık Minnoş kedili masal köpekli masal fareli masal hayvan masalları