Bir varmış bir yokmuş bir zamanlar bir ülke varmış bu ülke yerin taa dibindeymiş. Ve özellikle sihirliymiş. Sihirli olmasına sihirliymiş ama tek bir şey varmış bunu kimse bilmiyormuş. Ve bu yüzden de çook kavga oluyormuş. Bazıları sihirli olduğunu bazıları ise olmadığını ve bunun çok saçma olduğunu söylüyorlarmış. En sonunda ülke halkı dağılmış, ülkeyi terk etmişler. Bazıları komşu ülkeye bazıları ise diğer ülkelerde yaşayan akrabalarına gitmeye karar almışlar. Bunun üzerine ülkenin padişahı bir ferman çıkartmış. Bu fermanı kalan ve gitmeyen çığırtkanlar bağıra bağıra şöyle demişler eyyy ahali duyduukk duuyyymaadıık demeyiiiin padişahımızın ferman ı emridiiiirr bundannn sonraaa eğeer kim ülkeden gitmeyee çalışırsaaa asılacakktııırrr duyduukk duymadııkk demeeyyiin . Diye bağrıyormuş en sonunda padişahın iyi kalpli güzel kızı babasının yanına gidip böyle yapmamasını rica etmiş babası kızmış, köpürmüş çekil git karşımdan seni hain diye bağırmış. Kız hem çok üzülmüş hemde çok korkmuş. Ama ne çare babası olan padişahın isteğini yerine getirmek zorundaymış. Annesi de üzülmüş ama bir şey yapamamış, veda edebilmiş sadece o kadar
Kız uzaklara gitmiiş çoook uzaklara hemde orada bir delikanlıya vurulmuş sonra birbirleri ile tanışıp dost olmuşlar kız başından geçenleri bir bir anlatınca delikanlı da ona aşık olmuş ve böylece evlenmişler sonra kızın ülkesine gitmişler orada padişah ölmüş ülke yas tutmaya başlamış sonra saraya zorlukla girip annesine geldiğini ve evlendiğini söyleyip tanıştırmış annesi o zaman yeni padişah ile yeni kraliçe diye bağırmış bir de sarayda çooookkk görkemli, güzel diğer padişahlara dudak uçuklatacak bir düğünmüş bu delikanlı çok adil ve adaletli bir hükümdar kız ise çok iyi kalpli ve yardımsever bir kraliçe olmuş. Ve işte kentin büyülü dünyası böyle oluşmuuşşş