çözmek kelimesinin mecaz anlamı:
Bir sorunun güç noktasını bulup onu anlaşılmazlıktan kurtarmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kerte kelimesinin mecaz anlamı Derece, radde.
kırılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak. 2. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak. 3. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak.
karabiber kelimesinin mecaz anlamı Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.
masal kelimesinin mecaz anlamı Boş veya yalan söz.
yaratmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak. 2. Bir şeyin olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak.
patlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek. 2. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek. 3. Aşırı tepki göstermek. 4. Ansızın bir gürültü duyulmak.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
mekanik kelimesinin mecaz anlamı Makine gibi olan, düşünce ya da istencin etkisi olmadan yapılan.
tercüman kelimesinin mecaz anlamı Amacı anlatmaya yarayan şey.
küçültmek kelimesinin mecaz anlamı Değerini ve onurunu azaltmak.
yontulmak kelimesinin mecaz anlamı (İnsan hakkında) Kabalığı, görgüsüzlüğü gitmek.
çırılçıplak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bitki örtüsü bulunmayan. 2. Çok açık bir biçimde.
misyoner kelimesinin mecaz anlamı Kendini herhangi bir düşünceyi, bir ülküyü yaymaya adayan kimse.
basit kelimesinin mecaz anlamı 1. Süssüz, gösterişsiz. 2. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz. 3. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan.
naylon kelimesinin mecaz anlamı Düzme, düzmece, sahte.
apışmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yığılıp, yorulup başladığı işi bitirememek. 2. Ne yapacağını kestirememek, bilememek, bocalamak, şaşırıp kalmak, şaşırmak.
baltalamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi bilinçli ve kasıtlı olarak bozacak veya yıkacak davranışta bulunmak, sabote etmek.
komprime kelimesinin mecaz anlamı Bir konuyla ilgili olarak derinliği olmayan kalıplaşmış bilgi.
silik kelimesinin mecaz anlamı Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen.
illetli kelimesinin mecaz anlamı İkide bir aksaklık gösteren.
künde kelimesinin mecaz anlamı Düzen, tuzak, oyun, hile.
taşmak kelimesinin mecaz anlamı Öfke, sabırsızlık, coşku veya fazla heyecandan kendini tutamamak.
kavruk kelimesinin mecaz anlamı 1. Zayıf. 2. Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememiş olan.
cılız kelimesinin mecaz anlamı Etkisiz, güçsüz değersiz.
mirasçı kelimesinin mecaz anlamı Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan.