anlaşma kelimesinin mecaz anlamı:
İki tarafın birbiriyle iyi geçinmesi, uyuşması.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
içli kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hisli. 2. Duygulandıran, etkili.
kasırga kelimesinin mecaz anlamı Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku.
sıcak kelimesinin mecaz anlamı Dostça olan, sevgi dolu.
parçalı kelimesinin mecaz anlamı Kinayeli, dokunaklı.
dengesizlik kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin tutum ve davranışlarında beklenmedik değişmeler olması, istikrarsızlık.
isnat kelimesinin mecaz anlamı Karacılık, iftira.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
klişe kelimesinin mecaz anlamı Basmakalıp (söz, görüş vb.).
saldırmak kelimesinin mecaz anlamı Yıkıcı ve sert eleştiriler yapmak.
kulp kelimesinin mecaz anlamı Uydurma sebep, bahane.
saplanmak kelimesinin mecaz anlamı Takılıp kalmak.
alafranga kelimesinin mecaz anlamı Züppe.
artist kelimesinin mecaz anlamı Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse.
kâr kelimesinin mecaz anlamı Yarar, fayda.
yağdırmak kelimesinin mecaz anlamı Çokça ortaya koymak ya da saçmak, savurmak.
erozyon kelimesinin mecaz anlamı Değer veya saygınlık kaybetme.
ağır kelimesinin mecaz anlamı 1. Değeri çok olan, gösterişli. 2. Çetin, güç. 3. Tehlikeli, korkulu, vahim. 4. Sıkıntı veren, bunaltan. 5. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. 6. Ağırbaşlı, ciddi. 7. Keskin, boğucu (koku). 8. Davranışları yavaş olan. 9. Sindirimi güç (yiyecek).
cavlamak kelimesinin mecaz anlamı Konu ve amaçtan ayrılıp boş sözler söylemek.
mihrap kelimesinin mecaz anlamı Umut bağlanan yer.
deniz kelimesinin mecaz anlamı 1. Geniş alan. 2. Çokluk, yoğunluk.
koltukçu kelimesinin mecaz anlamı Yüze karşı övmeyi huy edinen.
örümceklenmek kelimesinin mecaz anlamı Ateşli hastalıklarda göz, ağız gibi yerler kurumuş salgılarla perdelenir gibi olmak.
ağdalı kelimesinin mecaz anlamı 1. Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşan (deyiş). 2. Karmaşık.
tadı damağında kalmak kelimesinin mecaz anlamı Hoşa giden, zevk alınan bir şeyi unutamamak.
misyoner kelimesinin mecaz anlamı Kendini herhangi bir düşünceyi, bir ülküyü yaymaya adayan kimse.