dama taşı kelimesinin mecaz anlamı:
Sık sık bir yerden başka bir yere giden veya atanan kimse.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
sakat kelimesinin mecaz anlamı Bozuk ya da eksik.
kurban kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. 2. Bir kazada veya felakette ölen kimse. 3. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.
sıcakkanlı kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın, sempatik.
arpalık kelimesinin mecaz anlamı Karşılıksız yarar sağlanılan yer veya kimse, yemlik.
yokluk kelimesinin mecaz anlamı Fakirlik, yoksulluk.
çizgi kelimesinin mecaz anlamı Geçilen yer, sınır.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
dallı budaklı kelimesinin mecaz anlamı Karışık bir duruma girmiş olan, çapraşık.
hazine kelimesinin mecaz anlamı Büyük bağlılık duyulan, değer verilen şey veya kimse.
bahar kelimesinin mecaz anlamı 1. Gençlik dönemi. 2. Yeşillik, yenilebilen otlar. 3. Bir şeyin, bir işin başlangıcı.
ilişmek kelimesinin mecaz anlamı Değinmek, sözünü etmek.
damga vurmak kelimesinin mecaz anlamı İz bırakmak.
patlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek. 2. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek. 3. Aşırı tepki göstermek. 4. Ansızın bir gürültü duyulmak.
uğraşmak kelimesinin mecaz anlamı Birine kötü davranmak.
sarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sözle saldırmak, tedirgin etmek. 2. Hoşuna gitmek, zevkini okşamak.
şopar kelimesinin mecaz anlamı Şımarık, küstah, yaramaz.
kurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yeri, bir şeyi iyi bilen. 2. İşini iyi bilen, aldanmaz, kurnaz.
atlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçmek. 2. Aldanmak, yanılmak.
sıvışık kelimesinin mecaz anlamı Yapışıp ayrılmayarak insanı rahatsız eden kimse.
sarkıtmak kelimesinin mecaz anlamı Asmak, darağacına çekmek.
karalamak kelimesinin mecaz anlamı Leke sürmek, kötülük yüklemek.
bilinç kelimesinin mecaz anlamı Temel bilgi, temel görüş.
saymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçer tutmak. 2. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek. 3. Önemsemek. 4. Gibi görmek, kabul etmek. 5. Hesaba katmak, dikkate almak.
yumurta kelimesinin mecaz anlamı Erkeklik bezi, erbezi.
midesiz kelimesinin mecaz anlamı 1. Yenmeyecek şeyleri yiyen. 2. Hiçbir şeyden tiksinmeyen, en iğrenilecek şeyler karşısında bile tiksinti duymayan.