incinmek kelimesinin mecaz anlamı:
Bir kimse, üstün olan birinin kendisine karşı olan herhangi bir hareketinden acı duymak, üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
dert kelimesinin mecaz anlamı insanı için için kemiren üzüntü, sorun, kaygı.
koyun kelimesinin mecaz anlamı Şefkatli çevre, her şeyden habersiz kendi halinde.
karagöz kelimesinin mecaz anlamı Güldürüp eğlendiren kimse.
yemlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Alımsa, rüşvet. 2. Kumarda her zaman yitiren kişi. 3. Karşılıksız geçim sağlanan yer ya da kimse.
keçeleşmek kelimesinin mecaz anlamı Vücudun bir yeri uyuşup varlığı duyulmaz olmak.
ziftlenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir işten kendine yolsuz olarak kazanç sağlamak.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
oyuncak kelimesinin mecaz anlamı 1. Başkaları tarafından bir araç gibi kullanılan, hiçe sayılan güçsüz kimse. 2. Önemsiz ve kolay iş.
küplü kelimesinin mecaz anlamı Meyhane.
buğulu kelimesinin mecaz anlamı Süzgün, dalgın bakışlı olan göz.
çocuk oyuncağı kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay iş. 2. Önem verilecek değerde olmayan şey.
şeker kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın ve güzel.
konsantre olmak kelimesinin mecaz anlamı Bilenmek.
mihrap kelimesinin mecaz anlamı Umut bağlanan yer.
istifçi kelimesinin mecaz anlamı İstifçilik yapan.
seslenmek kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı söylemek, söz yöneltmek.
amigo kelimesinin mecaz anlamı Çıkarı olduğu için birini övüp koruyan kimse.
avcı kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi büyük bir özenle izleyerek iyisini bulup ortaya çıkaran ve tanıtan kişi.
ters kelimesinin mecaz anlamı 1. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz. 2. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert. 3. Bir şeyin aksi, karşıtı.
kağşamak kelimesinin mecaz anlamı Zayıflamak, gevşemek, güçsüzleşmek.
ağır aksak kelimesinin mecaz anlamı Kesintili, düzensiz.
beyzade kelimesinin mecaz anlamı Özenle büyütülmüş, nazlı kimse.
iştah kelimesinin mecaz anlamı İstek, arzu.
temel kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler.
şablon kelimesinin mecaz anlamı Çok kez tekrarlandığından kanıksanmış basmakalıp örnek.