külah kelimesinin mecaz anlamı:
Oyun, hile.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
yağmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yaprak, toz, kurşun vb. yüksekten çokça düşmek. 2. Üst üste ve çok gelmek
pişirmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Çalışarak öğrenmek. 2. Olgunlaştırmak.
sallamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi görmeyip hep başka zamana bırakmak, savsaklamak.
kırk kelimesinin mecaz anlamı Pek çok.
desteklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimse veya kuruluşa yardım sağlamak, müzaheret etmek. 2. Arka olmak, arka çıkmak.
hışır kelimesinin mecaz anlamı Kaba ve görgüsüz adam.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
aksak kelimesinin mecaz anlamı Yolunda gitmeyen, iyi işlemeyen.
kabak kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz, görgüsüz, kaba.
yayan kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz.
yabani kelimesinin mecaz anlamı 1. Ürkek, sıkılgan. 2. Görgüsüz, kaba ve hoyrat.
aslan kelimesinin mecaz anlamı Gürbüz, cesur ve yiğit adam.
barınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Çevresiyle uyumlu, dirlik içinde yaşamak. 2. Soyut kavram bir yerde etkili olmak, gelişecek ortamı bulmak.
ceberut kelimesinin mecaz anlamı Acımasızlık, zorbalık.
harcamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birinin değer ve onurunu kırıcı bir durum yaratmak. 2. Yok etmek, öldürmek. 3. Manevi yönden kötü duruma düşürmek, feda etmek.
ayakta kalmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yıkılmamak, çökmemek. 2. Değerini yitirmemek, önemini korumak.
ezmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üzmek, sıkıntıya sokmak. 2. Baskı altında tutmak. 3. Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak. 4. Yenmek, sindirmek.
küfelik kelimesinin mecaz anlamı Kendi kendine yürüyemeyecek derecede sarhoş kimse.
çekememek kelimesinin mecaz anlamı 1. Katlanamamak. 2. Kıskanarak hoş görmemek.
omuzlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Destek vermek. 2. Bir iş veya görevi yüklenmek, sorumluluk almak.
azgın kelimesinin mecaz anlamı Gözü dönmüş, çok öfkelenmiş kişi.
koltuklamak kelimesinin mecaz anlamı Birine, kıvanç verecek biçimde övmek, koltuklarını kabartacak sözler söylemek, pohpohlamak.
horoz kelimesinin mecaz anlamı Kabadayı erkek.
akın kelimesinin mecaz anlamı Ardı ardına ve arkası kesilmeyen bir biçimde geliş.
donatmak kelimesinin mecaz anlamı Uzun uzadıya sövmek veya azarlamak.