kenetlemek kelimesinin mecaz anlamı:
1. Birbirine geçirerek bağlamak.
2. Sıkıca birbirinin üzerine kapamak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
dağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acısı yüreğine işlemek. 2. (Çok sıcak, soğuk veya acı bir şey) Yakmak.
çıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Talihine düşmek. 2. Oyunda rol almak. 3. Niteliği belirmek. 4. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. 5. Flört etmek.
paslanmak kelimesinin mecaz anlamı Tembellikten, işsizlikten ya da devinimsizlikten uyuşup kalmak.
hamam anası kelimesinin mecaz anlamı İriyarı, güçlü ve şişman kadın.
aykırı kelimesinin mecaz anlamı Huysuz, ters insan.
koltuklamak kelimesinin mecaz anlamı Birine, kıvanç verecek biçimde övmek, koltuklarını kabartacak sözler söylemek, pohpohlamak.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
görünmek kelimesinin mecaz anlamı Azarlamak, gözdağı vermek.
köçek kelimesinin mecaz anlamı Ağır başlı davranışları olmayan kimse.
ağırlaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağırbaşlı olmak. 2. Güçleşmek, zorlaşmak. 3. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak.
mazlum kelimesinin mecaz anlamı Sessiz ve uysal kimse.
olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.
çaktırmadan kelimesinin mecaz anlamı Belli etmeden, sezdirmeden.
boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı Karşıdakinin veya yakınlarından birinin namussuzluğuna göz yuman.
tasfiye kelimesinin mecaz anlamı Türlü sebeplerle birçok kimsenin görevine son verme.
dümdüz kelimesinin mecaz anlamı Bilgisi veya duygusu ya da anlayışı çok dar bir sınır içinde kalan kimse, basit.
kurban kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. 2. Bir kazada veya felakette ölen kimse. 3. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.
kir kelimesinin mecaz anlamı Utanılacak durum, leke, şaibe.
kurcalamak kelimesinin mecaz anlamı Ele alınması hoş karşılanmayan bir konuyu ele almak.
sıvamak kelimesinin mecaz anlamı Sıva gibi bulaştırmak.
ezgi kelimesinin mecaz anlamı 1. Gidiş, yol, tarz, tempo. 2. Kulağa hoş gelen ses veya söz dizisi.
ölü kelimesinin mecaz anlamı Sönük, güçsüz, gayretsiz.
yuva kelimesinin mecaz anlamı 1. Aile ocağı. 2. Bir şeyin çok bulunduğu yer.
beyin kelimesinin mecaz anlamı Akıl, anlayış.
tilki kelimesinin mecaz anlamı Pek kurnaz.