meyve kelimesinin mecaz anlamı:
Ürün, sonuç, kâr.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kakalamak kelimesinin mecaz anlamı Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak.
kucak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç.
avcı kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi büyük bir özenle izleyerek iyisini bulup ortaya çıkaran ve tanıtan kişi.
abalı kelimesinin mecaz anlamı Sessiz, güçsüz, zayıf, korunmasız ya da kendi halinde olduğu için her zaman ezici davranışlarla karşılaşan kimse anlamında, "Vur abalıya!" deyiminde geçer. Bu deyim, böyle bir hâl karşısında, ünlem olarak kullanılır.
yoğrulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özellikleri, nitelikleri birbirine karıştırılmak. 2. Bazı konularla sürekli uğraşma sonucu deneyim sahibi olmak.
düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
mazlum kelimesinin mecaz anlamı Sessiz ve uysal kimse.
çamur kelimesinin mecaz anlamı Sataşkan, çevresine tedirginlik veren, sulu.
saflık kelimesinin mecaz anlamı Kolayca aldatılabilme durumu.
dikelmek kelimesinin mecaz anlamı Sert konuşmak, karşı gelmek, birine kafa tutmak, dinelmek.
yoğun kelimesinin mecaz anlamı 1. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. 2. Dolu, sıkı, sıkışık, çok. 3. Şişman, iri, tombul.
başıboş kelimesinin mecaz anlamı Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz.
kapı kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. 2. Gidere yol açan gereksinim. 3. Ev gezmesi için gidilen yer.
çocuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. 2. Büyüklere yakışmayacak daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. 3. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.
kimya kelimesinin mecaz anlamı Yüksek özellikler taşıyan çok değerli.
havalanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beğenilmeyen davranışlarda bulunmak, hoş görülmeyen yollara sapmak. 2. Yerinde oturamaz duruma gelmek.
dil yarası kelimesinin mecaz anlamı 1. Acı sözün yarattığı kırgınlık. 2. Gönül yarası.
farz kelimesinin mecaz anlamı Yapmak zorunda kalınan şey, boyun borcu.
ilerlemek kelimesinin mecaz anlamı (Soyut şeyler hakkında) Daha çok veya daha zorlu olmak.
kalem kelimesinin mecaz anlamı 1. Resmi kuruluşlarda, yazı işlerinin görüldüğü yer. 2. Çeşit (şey). 3. (Bazı deyimlerde) Yazı. 4. Yazar.
yemek kelimesinin mecaz anlamı Harcamak, sarf edilmek, kullanılmak, tüketilmek.
yumurtlamak kelimesinin mecaz anlamı Uydurup söylemek veya söylenmemesi gereken şeyi açığa vurmak.
sıkı kelimesinin mecaz anlamı Titizce ve şiddetle uygulanan.
ölü kelimesinin mecaz anlamı Sönük, güçsüz, gayretsiz.