sıvışık kelimesinin mecaz anlamı:
Yapışıp ayrılmayarak insanı rahatsız eden kimse.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
çocuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. 2. Büyüklere yakışmayacak daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. 3. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.
sayıklamak kelimesinin mecaz anlamı İstediği, özlediği bir şeyden sürekli söz etmek.
el kelimesinin mecaz anlamı Aracı, vasıta.
çatlatmak kelimesinin mecaz anlamı Aklını kaçırmak.
teşvik kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kışkırtma, ayartma.
levent kelimesinin mecaz anlamı Boylu boslu ve yakışıklı kimse.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
iklim kelimesinin mecaz anlamı Ülke, diyar.
kebap kelimesinin mecaz anlamı 1. Yanmış, yanık. 2. İşlerin düzgün gitme durumu.
bozlamak kelimesinin mecaz anlamı Çığlık koparmak.
kurtlu kelimesinin mecaz anlamı İçinde kurtla kaynaşmış gibi yerinde rahat duramayan çocuk.
çatallaşmak kelimesinin mecaz anlamı İki veya daha çok olasılık göstererek anlaşılması güç bir duruma gelmek.
atıcı kelimesinin mecaz anlamı Gerçek olmayan şeyleri gerçekmiş gibi anlatan, uyduran kişi, uydurukçu, yalancı.
yağcı kelimesinin mecaz anlamı Dalkavuk.
tat kelimesinin mecaz anlamı Hoşa giden durum, lezzet, zevk.
söktürmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlükle anlamak veya okumak.
küplü kelimesinin mecaz anlamı Meyhane.
yumruk kelimesinin mecaz anlamı Baskı.
paçavra kelimesinin mecaz anlamı Değersiz ve iğrenç şey, paçavra gibi değersiz kimse ya da şeyleri nitelerken kullanılır.
yolcu kelimesinin mecaz anlamı 1. Doğması beklenen çocuk. 2. İyileşmesi umutsuz hasta. 3. İşten çıkarılması beklenen kimse.
yığılmak kelimesinin mecaz anlamı Düşmek, yıkılmak, kendini bırakıverip çökmek.
şakullemek kelimesinin mecaz anlamı Yoklamak.
kızdırmak kelimesinin mecaz anlamı Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek.
kösteklenmek kelimesinin mecaz anlamı Bir iş yürümez hale getirilmek, engellenmek.
tansiyon kelimesinin mecaz anlamı Gerginlik.