saplanmak kelimesinin mecaz anlamı:
Takılıp kalmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
yörük kelimesinin mecaz anlamı Birinin üzerine bırakılan veya birinin üzerine almak zorunda kaldığı ağır ödev.
köstek kelimesinin mecaz anlamı Engel.
çiroz kelimesinin mecaz anlamı Çok zayıf kimse.
yanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyük yıkıma, zarara uğramak. 2. Çok acımak, hayıflanmak. 3. Çocuk oyunlarında, oyun dışı olmak.
hedef kelimesinin mecaz anlamı Amaç, gaye, maksat.
çapanoğlu kelimesinin mecaz anlamı Başa dert olacak durum.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
bahar kelimesinin mecaz anlamı 1. Gençlik dönemi. 2. Yeşillik, yenilebilen otlar. 3. Bir şeyin, bir işin başlangıcı.
kesmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Birini yermek, kötülemek. 2. Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak. 3. Vahşice öldürmek.
parça kelimesinin mecaz anlamı Müzik yapıtı.
denek taşı kelimesinin mecaz anlamı Bir kimse veya nesnenin değerini anlamaya yarayan şey.
ayıklamak kelimesinin mecaz anlamı Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak.
damga kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin adını kötüye çıkaran, yüz kızartıcı durum.
söktürmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlükle anlamak veya okumak.
kör kelimesinin mecaz anlamı 1. Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan. 2. Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan. 3. Duyarlığını yitirmiş.
yılan kelimesinin mecaz anlamı Sinsi ve hain.
danışıklı dövüş kelimesinin mecaz anlamı Başkalarını aldatmak için önceden yapılmış gizli anlaşmaya dayanan davranış, şike.
perçinlemek kelimesinin mecaz anlamı Sağlamlaştırmak, güçlendirmek.
kapı kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. 2. Gidere yol açan gereksinim. 3. Ev gezmesi için gidilen yer.
ticani kelimesinin mecaz anlamı Yobaz, gerici.
büyütmek kelimesinin mecaz anlamı Abartmak, mübalağa etmek.
dikte etmek kelimesinin mecaz anlamı Birine isteklerini zorla kabul ettirmek.
perde kelimesinin mecaz anlamı Doğruyu görmeye engel olan şey.
sıvışık kelimesinin mecaz anlamı Yapışıp ayrılmayarak insanı rahatsız eden kimse.
silah kelimesinin mecaz anlamı Silah gibi kullanılan tutum ve davranış.