sondaj kelimesinin mecaz anlamı:
Bir durumu, bir düşünceyi öğrenmek için yapılan yoklama, araştırma.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
parçalı kelimesinin mecaz anlamı Kinayeli, dokunaklı.
din kelimesinin mecaz anlamı İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü.
mal kelimesinin mecaz anlamı Bayağı, aşağılık kimse.
hınzır kelimesinin mecaz anlamı Genellikle hoşa giden bir davranış veya durum için şaka yollu söylenen bir söz
yaldızcı kelimesinin mecaz anlamı Değerli ve sağlam değil de gösterişli iş yapan.
kibritçi kelimesinin mecaz anlamı Tutumluluğu pintilik derecesine çıkaran.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
diplomat kelimesinin mecaz anlamı İlişkilerinde kurnaz, becerikli olan.
devlet kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyüklük, mevki. 2. Mutluluk 3. Talih.
derinlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konunun veya durumun özü. 2. En duyarlı nokta. 3. Karanlık, bilinmeyen dönem.
net kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan.
salmak kelimesinin mecaz anlamı Bakmamak, ilgilenmemek, özen göstermemek.
sürtüşmek kelimesinin mecaz anlamı İki kişi birbiriyle geçinememek, bir konuda anlaşamamak.
sönmek kelimesinin mecaz anlamı (Duygular hakkında} Dinmek, geçmek.
uyuz olmak kelimesinin mecaz anlamı Birine, bir şeye sinirlenmek.
bölücü kelimesinin mecaz anlamı Bir topluluğu, birliği parçalama, bölme amacında olan, fesatçı, münafık.
tufan kelimesinin mecaz anlamı 1. Şiddetli yağmur. 2. Çok yoğun veya şiddetli şey.
temel kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler.
doldurmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Canlılık kazandırmak. 2. Birini, başkası için kötü düşünecek bir duruma getirmek.
azgın kelimesinin mecaz anlamı Gözü dönmüş, çok öfkelenmiş kişi.
şerbetli kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü davranmayı, kötü işler yapmayı huy edinmiş olan. 2. Kendisine kötü davranılmasına alışmış olan.
kazımak kelimesinin mecaz anlamı Aslını, kökünü çok detaylı araştırma.
sarılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.
ılıkmak kelimesinin mecaz anlamı Birine ısınmak.
darmadağın olmak kelimesinin mecaz anlamı Kötü bir biçimde dövülmek.