yıpranmak kelimesinin mecaz anlamı:
Çeşitli etkenlerle eski gücü kalmamak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
almak kelimesinin mecaz anlamı Ele geçirmek, kazanmak.
patlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek. 2. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek. 3. Aşırı tepki göstermek. 4. Ansızın bir gürültü duyulmak.
yaratmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak. 2. Bir şeyin olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak.
boş kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir işe yaramayan. 2. Bilgisiz. 3. Verimsiz. 4. Anlamsız.
korsan kelimesinin mecaz anlamı 1. Başkalarının hakkını zor kullanarak alan kimse. 2. Bir hakkı izinsiz olarak kullanan.
sarkıtmak kelimesinin mecaz anlamı Asmak, darağacına çekmek.
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
yılan kelimesinin mecaz anlamı Sinsi ve hain.
temellendirmek kelimesinin mecaz anlamı Süreklilik ve kalıcılık kazandırmak.
dürtmek kelimesinin mecaz anlamı İstenen şeyi yaptırmak üzere birine, harekete geçirecek söz söylemek, teşvik etmek.
mangır kelimesinin mecaz anlamı Para.
tampon kelimesinin mecaz anlamı Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken.
açı kelimesinin mecaz anlamı Bakış, görüş, anlayış biçimi.
kudurmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek. 2. Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak. 3. Gücünü artırmak, tehlikeli bir durum almak, tehlikeli bir duruma gelmek. 4. Çok kızmak, öfkelenmek.
burun kelimesinin mecaz anlamı Kibir ve gösteriş, büyüklenme.
kalıp kelimesinin mecaz anlamı 1. Gösterişli görünüş. 2. Biçim, durum. 3. Yenilikten uzak, özgün olmayan.
tertipli kelimesinin mecaz anlamı Önceden düzenlenmiş, hazırlanmış.
koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.
esaret kelimesinin mecaz anlamı Hâkimiyet altında.
göçebelik kelimesinin mecaz anlamı Sürekli bir yeri olmayıp, sık sık yer değiştirme hali.
öpmek kelimesinin mecaz anlamı Hafifçe dokunmak.
perçinlemek kelimesinin mecaz anlamı Sağlamlaştırmak, güçlendirmek.
ateşli kelimesinin mecaz anlamı Taşkın duygularla dolu, heyecanlı, coşkun, coşkulu.
ağırbaşlı kelimesinin mecaz anlamı İlerisini ve durumunu düşünerek söz ve hareketlerinde hafiflik ve aşırılıktan kaçınan; tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, olgun (kişi); ciddi, vakur.
büyültmek kelimesinin mecaz anlamı Abartmak.