Eğitim Sitesi

Açık Dilekçe Şiiri

Açık Dilekçe

Görmediğim bir bambaşka durum var

Sizin şehrin kızlarında savcı bey.

Yaklaşanı ta yürekten vururlar

Kan kokuyor gözlerinde savcı bey.



Gayeleri gönül kırmak dal gibi

Bakışları çifte favül bal gibi

Ülkeler fethetmiş bir kral gibi

Gurur dolu pozlarında savcı bey.



Kaş yaparken, göz çıkarır elleri;

Çok silahtan tesirlidir dilleri

Hayret ettim, bir tuhaf ki halleri

Poyraz eser yüzlerinde savcı bey



Derviş olup çıktım tığsız, tebersiz

İlk görüşte avladılar habersiz

Pişirdiler beni tuzsuz, bibersiz

Kebap oldum közlerinde savcı bey



Bölüştüler gönlüm ile aklımı

Davacıyım, ara benim hakkımı...

Bir yol göster, haklı mıyım, haksız mı?

Yorulmayın izlerinde savcı bey.

Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri

  

ali kedi

ali kedi

ismail selam

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:

Acaba

Uyuyan göllere ay ışığında

Sevginin resmini çizsem kim anlar?

Tomurcuk ayrılıp, gül açtığında

Yağmurun saçını çözsem kim anlar?

***

Bir mekân kaplamış ne varsa nerde

Kendi ötesini saklar her perde

Sonsuzluğun sona erdiği yerde

Huduttan bir kulaç kazsam kim anlar?

***

Aşk kömür beyazı, kin süt karası

Eklenir yarama her dost yarası

Et oldum bıçakla kemik arası

Cellâtla ahtımı bozsam kim anlar?

***

Doğumda yalan var, ölümde gerçek

Bir şeyler anlatır balık, kuş, çiçek

Kırık gönülleri toplayıp tek tek

Toplayıp göğsüme dizsem kim anlar?

***

Gün geldi zamanı gömdüm kabire

Dağ oldu aklımın verdiği fire

Bağlasam telaşı çelik zincire

Sabrın derisini yüzsem kim anlar?

***

İçte deprem olur dışın düğümü

İhlâssız çözülmez işin düğümü

Aklımdan geçeni, düşündüğümü

Okusam kim dinler, yazsam kim anlar?

Abdurrahim KARAKOÇ

Adadaki Adam

Issız bir adada sessiz bir adam

Bakar ufuklara... Ufuklar kara.

Geçmişi andıkça akar durmadan

Ölü gözyaşları canlı sulara.

***

Alır karşısına çocukluğunu

Bakar, konuşamaz dili tutulur.

Uzatır ellerin şefkatli, sıcak

Yazık, çocukluğu kaçar-kurtulur.

***

Yaslanır taşlara uykulu, yorgun

Aniden gençliği yanına gelir.

Düşünür hayal mi,gerçek mi? diye

Gerçek son nefesin sonuna gelir.

***

Lüzumsuz aydınlık günlere inat

Tutar karanlığı sever bir süre.

Unutur kendini kendi özünde

Gider bilinmedik meçhul yerlere.

***

Adada yel esse,kuşlar ötse de

O başka alemde yaşar ve duymaz.

Yıllar tükense de,ömür bitse de

Anahtar yazık ki kapıya uymaz.

Abdurrahim KARAKOÇ

Beni De Çağır

Çileyi koklayıp gül niyetine

Zindana girersen beni de çağır

Sabrı, kanaati bal niyetine

Ekmeğe dürersen beni de çağır

***

Bazen iki dünya sığar içime

Bazen iki güneş doğar içime

Bazen gam yağmuru yağar içime

Sen beni ararsan beni de çağır.

***

Dostların var ise divanelerden

Gözyaşın aktıysa minarelerden

Binlerce senelik viranelerden

Bir şeyler sorarsan beni de çağır

***

Ezelin ezelden öncesi vardı

Yine sonsuzluktur sonsuzun ardı

Zaman yumağına bizi kim sardı

Aklını yorarsan beni de çağır.

***

Dışarda göz yanar, içerde yürek

Taahhüt ehline tahammül gerek

Mazlum yarasına merhem diyerek

Gözyaşı sürersen beni de çağır.

Abdurrahim KARAKOÇ

Açık Dilekçe Şiiri