Kim derdi ki, koca Osmanlı, edilir mi işgal.
Yedi düvel ile, cenk ettiler, yok ki başka iştigal.
Bir vatan toprağı bırakmak, en büyük mirastır.
Ancak, bu savaş, hukuka göre, bakana legal.
Küllerinden doğacaktı, yeni Türk Milleti.
Seçilmiş komutan, geçti ordunun başına.
Tüm halk, tek yürek, ezecekti bu illeti.
Kimse, bakmadı düşmanın, kara kaşına.
Yeni bir devlet kuruldu, açıldı Millet Meclisi.
Her, bölgeden seçildi, bak genci ve emeklisi.
Kanunlar çıktı, devletin, nizamını kuran.
Budur, düşmanı çıldırtan ve yüzüne vuran.
Devrimler yapıldı, koştuk yeni bir çağa.
Medeniyet, geldi, yok oldu, paşa, ağa.
Yeni dünya düzeni, değişirken durmadan.
Yazıldı bu destan artık, tüm taşa, dağa.
Bir asırlık çınar oldu, şimdi cumhuriyet.
Ne kıymetli şey, paha biçilmez, o hürriyet.
İleri, ileri artık, geri gitmek yok, bu yüzyıl da.
Mührü, halk vurdu, kazandı vatan resmiyet.
İlelebet, ileri!, Ey Türkiye Cumhuriyeti!
Parçaladın, topu tüfeği, kazandın hürriyeti.
Atatürk'ün gösterdiği, hedefe koş, durmadan.
Ulaş ve getir, o muasır, medeniyeti.
Yüzüncü yıl, yüzüncü yıl, kutlu olsun, ey şanlı devletim.
Tarih yazmaz ki, benim, yoktur hiç esaretim.
Bütün hedefleri, bir bir aşmak için.
Her zaman vardır, enerjim ve cesaretim.
Yüzüncü yılda, kök saldı, büyüdü asırlık çınar.
Kahramanlık destanları, dört bir yanda çınlar.
Rüzgarmış, fırtınaymış, deviremez artık bizi.
İsterseniz sorun, anlatsın, hepten kaçanlar.
Mesut Yüksel
Mesut YÜKSEL