Aldığım Nefes
Bir ay gibi doğdun gönlüme
Bazen kaybolur bazen görünürsün
Güneş gibisin bazen ısıtırsın
Bazen bulutların arkasındasın
Mevsimler değişir sende değişirsin
Yazın o saçlarında serinlerim
Sonbaharda gözlerinde ıslanırım
Kışın peteğim ilkbaharda çiçeğimsin
Sen gökteki yıldızlar gibisin
Bir çırağ gibi ısıtırsın ruhumu
Sensiz ölümü hatırlarım
Sen ölmeyecek gibi yaşatansın
Hep aklımdasın sevgilim ilham gibisin
Kalbimde patlayan volkansın
Sen benim aldığım nefes gibisin
Verdiğim nefeste benim sevgilim
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
İmkansız Nefes Almak
Üşüyorum bir hastalık sarmış tüm ruhumu
Sen gittiğinden bu yana sevgilim
Kalbimde hala bir heyecan gecelerim zindan
Ağlamaklı gözlerim boğazımda hıçkırık
Unut beni diyerek gittin bıraktın yaralı
Mezarımı kazdın hiç bari içine at
Üşümeyeyim üstümü toprakla doldur
Sensiz zaten imkansız nefes almak
Şimdi essin rüzgar yağsın yağmur
Belki üstümde yeşerir çiçekler
Onlar terk etmez sadece özlem duyarım
Yeniden üstümde yeşerip bitene kadar
Aklım fikrim uzaklaştı bu aralar bende
Zikreder gibi sallanıyorum ellerimi ovuşturarak
Tek başıma korkuyorum karanlıktan
Kendimi dışarıya atıyorum yine geliyorsun aklıma
Buluştuğumuz yerler şu sokak lambasının altı
Fırtınalı bir günde köpüren denizin sahile vurduğu yer
Islanalım diye yanımıza şemsiye almadığımız gün
O toprak kokusunu içimize çekerdik sevgilim
Ben ölmüşüm artık sen gittiğinden bu yana
Az kaldı özlediğim hasret duyduğum mezara
Beni sen öldürdün senden şikayetçiyim
Elveda değersiz değer verdiğim sevgilim
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ
Sorulmaz Mı Mahşerde
Depremin şiddetinden, tablalar üst üste çatılar yerde
Her yer tarumar olmuş, saniyeler içinde
Hak mı istedi bunu, doldu mu vade
Sebep olanlara hesap, sorulmaz mı mahşerde
Çimentodan demirden eksik, hayattan çaldı
Ayda bebek öksüz, Buğra Alper yetim kaldı
Elazığ'da kırk bir, İzmir'de yüz on dört can aldı
Sebep olanlara hesap, sorulmaz mı mahşerde
Depremin ardından şimdi, yaşayanlar ne halde
Herkes korkar oldu artık, oturduğu yerde
Bu korkarak yaşamak, düşürür derde
Sebep olanlara hesap, sorulmaz mı mahşerde
Depremler hayatın, vazgeçilmez gerçeği
Koparır hayattan, nice gençliği
Tedbir alalım, yıkmayalım geleceği
Sebep olanlara hesap, sorulmaz mı mahşerde
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ
İslam Düşmanlığı
İslamdan bahsedilince, duydunuz nefret
Dini tekelleştirdiniz, kurdunuz şirket
Şimdi birde, cenneti istersiniz hayret
Siz ancak bakarsınız, kalacaksınız hasret
Düştü ya! sizin, yüzünüzdeki maske
Kitaptan işinize gelmez, bir çok ilke
Anlattık kulak tıkadınız, duydunuz öfke
Uydurma din değil, hak dine sürdünüz leke
İşinize geldiği gibi, uydurdunuz herze
İnsanları aldattınız, ettiniz empoze
İşlediğiniz suç, planlanmış organize
İşiniz bitecek, geldiği zaman mucize
Ne olsun isminiz? koyalım mı çomar
Mazlumların haklarını, ettiniz istismar
Canınız alındığında atılacak, büyük bir şamar
Siz şimdi utanmadan, birde cenneti umar
Ganimeti paylaştınız, fakirlere (ARTIK)
Var mı dünyada sizden, daha aşağılık
Yaşayın ölmeyecek gibi, çareniz yok artık
Nasıl insansınız siz, nasıl yaratık
Yazan: Mehmet YABAŞ
Mehmet YABAŞ