Aşk Adamı
Sabahları ağaran tan
Sevdanın nabzını tutan
Yüreği sevgiyle atan
Merhaba; aşk adamı ben.
Saçlar örgü, düğüm düğüm
Sanki melek bu gördüğüm
Bağlan bana ol kör düğüm
Merhaba; aşk adamı ben.
Nasıl anlatılır ki bu?
Önce söyleyen oldu mu?
Gözleriniz bir içim su
Merhaba; aşk adamı ben.
Dünyanın en güzel tadı
Romantizmin diğer adı
Kalbim çarpmaya başladı
Merhaba; aşk adamı ben.
Yalan dolandan kaçarım
Sevgiyle bir bak, uçarım
Aşkına yelken açarım
Merhaba; aşk adamı ben.
İSMAİL MALATYA
İsmail MALATYA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
İçimde Yaşama Korkusu
Ben demeyi sevmem
Dağlarda rüzgarın ıslığıyım
Anla, hisse çıkar
Kimse bilmez beni
Bıyıklarımda yayla kokusu
İçimde yaşama korkusu
Beyaz güvercinin döşü yüreğim
Omuzlarımda dağlar var
Ulu orta sövdüğümden beri
Şiirlerim isyan yüklü
Kadere sitem ederim
Böyle geldim, böyle giderim
Bir gün isyan etmedim
Aylardır erimeyen karlara
Gelmek bilmeyen baharlara
Çıkasım var dağlara
Aşağı doğru diz çökeyim
Dertlerimi dökeyim
Diyorum, sonra gülüyorum
Aklımı seveyim
Mutlu etmez bir gülüş
Mutluluklar oldu düş
Anlamadım bu ne iş
Gideyim gideyim
Son kez bakıp bu şehre
Anılarımı doldurup sandıklara
Kör kuyulara
Dönmeyeyim bir daha
Gece dolusu belkiler
Olmadı yine sabah
Umut işte
Bıyıklarımda yayla kokusu
İçimde yaşama korkusu.
İSMAİL MALATYA
İsmail MALATYA
Keşke
Keşkelerim var benim
Keşke onları gerçekleştirebilsem
Aklımı sakinleştirebilsem, kalbimi dinlendirebilsem
Huzuru kıyısından köşesinden yakalayabilsem
Ruhuma yaylaların sükunetini verebilsem
Bedenimi akarsuların serin sularında yıkayabilsem
Dinlesem şelalelerin melodisini
Papatyaların, gelinciklerin içine uzanabilsem
Uyuyabilsem, mis kokulu havayı çekebilsem ciğerlerime
Bir kaplumbağa geçse yanımdan, yavaşlığına gıpta ettiğim
Bembeyaz bir kuzuyu sevsem
Hayal kursam rengarenk hülyalara dalabilsem
Gerçek dostluklar kursam
Filmlerdeki gibi aşk yaşasam.
İSMAİL MALATYA
İsmail MALATYA
Çocukluk Oyunları
Hendekten Karagöl’e
Balıklama atlardık,
Çal’ın eteklerinden
Sarı çiğdem toplardık.
Oklarla nişan alıp
Ağaçlara saplardık,
Alınan puanları
Sonunda hesaplardık.
Yorulmayı bilmezdik
Olsa da karnımız aç,
Dört Dombalak oynardık
Çevirirdik hep topaç.
Uzun Eşek oynarken
Ağrırdı hep belimiz,
Kim Vurdu? nun sonunda
Kızarırdı elimiz.
İsmail MALATYA
İsmail MALATYA