Aşk Sendromu
Bir aşka tutuldum sığmaz akıla
Gönül ötesinde, dil ötesinde
Hasretim, gözümde tütüyor sıla
Kaç denizaşırı mil ötesinde
***
Kara sevdalıya çıkınca adım
Gömleğimi karton ile yamadım
Sözümü, sazıma uyduramadım
Makam düğümlendi tel ötesinde
***
Uğruna hayâller kurduğum güzel
Aynalardan bile sorduğum güzel
Görünce göğsüme vurduğum güzel
Kur yapıyor bana tül ötesinde
***
Kader kaleminin mürekkebiyim
Çıkrıksız kuyunun susuz dibiyim
Bağından kovulmuş bülbül gibiyim
Feryat ediyorum gül ötesinde
***
Sivri kancasına fena takıldım
Of! çektim, yüzüstü yere yıkıldım
Bir saçı Leyla’ya yandım yakıldım
Mecnunca gezerim çöl ötesinde
Ahmet Süreyya DURNA
Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Bayrağımdır İlk Aşkım
Ben güzel sevmedim bayrağım kadar,
Dalgalanır nazlı nazlı göklerde.
Onu sonsuz ufuklarda,
Onu uç denizlerde,
Onu görmek istiyorum her yerde,
Benim ondan daha başka kimim var?
Ben onun sevdalısı, ben onun delisiyim,
Eksi kırk derecede kanımı kaynatan o!
Yüreğimi hoplatan,
Gece düşüme giren,
Aklımı oynatan o!
Kabul ederse eğer onun sevgilisiyim
Ay yıldızı yakışır al rengine,
Baş tacıdır cümle güzelliklerin.
Süzülür yükseklerde,
Kuş bakışı süzülür.
Dolaştım kıtaları rastlamadım dengine,
Albenili dilberidir göklerin
Duyunca adını başkalaşırım,
Aslî görevimdir selâma durmak.
Medar-ı iftiharım,
Remzi hürriyetimin.
Bu onurlu pâyeyi derûnumda taşırım,
Ne olur şevkime dokunma yâ Hak!
Vatanımda şehidimin kefeni,
Bir de gönderlerde kutsal bayrağım.
Düşündükçe,
Derinlere daldıkça,
Alır ötelere götürür beni;
“İlk Aşkım”a ait şu gönül bağım!
Hayat kaynağımdır ömrüm boyunca;
Hava gibi, ekmek gibi, su gibi.
Ancak ayrı kalabilirim
Ondan, tek ancak;
Şâhit ol ey Kâinatın Sâhibi!
Başımı musalla taşına koyunca.
Ahmet Süreyya DURNA
Ahmet Süreyya DURNA
Kalbim Anadolu
Beni başka dünyalarda arama!
Ben Anadolu’mun yöresindeyim.
Şehit kanlarıyla sulanmış olan,
Cana bedel metre karesindeyim.
***
Gövdeye muhâlif kolda işim yok,
Meyvesiz kupkuru dalda işim yok,
Yozlaşmaya giden yolda işim yok,
Hep o değişmeyen töresindeyim.
***
Bâzen bir seyyahım Tuna boyunda,
Bâzen yıkanırım Fırat suyunda,
Duru göllerinde, deli çayında,
Çağıl çağıl akan deresindeyim.
***
Çamlı bellerine çıktığım zaman,
Turacına tüfek sıktığım zaman,
Pembe ufuklara baktığım zaman,
Ömrümün en mâkul süresindeyim.
***
Aklım bozkırlara takıldı yine,
Ruhum odaklandı kaval sesine,
Öyle kapıldım ki câzibesine,
Bilmiyorum şu an neresindeyim?
***
Yurdum kandilidir yürek yağımın,
Düğüm noktasıdır gönül bağımın,
Saklıyım renginde al bayrağımın,
Mehmetçiğin mavi beresindeyim.
***
Çeyiz sandığıyım Döndü, Döne’min,
Yazmayım başında nazlı Senem’in,
Ayşe’min, Fatma’mın, gül Emine’min,
Kumaş fistanının hâresindeyim.
Ahmet Süreyya DURNA
Ahmet Süreyya DURNA
Klasik Duruş
Hayatımda çamur atmadım asla!
Yaşadığım toplumun bir ferdine
Zâlimlere alkış tutmadım asla!
Ortak oldum mazlumların derdine
Özümden yanmakta kusur etmedim
***
Tezâhür edince olgunluk şekli
Küçükleri koydum kendi yerime
Farklı pencereden baktım sürekli
Nezâket gereği büyüklerime
İhtiram sunmakta kusur etmedim
***
“Seçkin”lerin semiz katırı için
Sürmedim eşeği kurdun önüne
Geleceğin basit hatırı için
Gitmedim geçmişi inkâr yönüne
Ceddimi anmakta kusur etmedim
***
Gözden, gösterişten kaçtığım hâlde
Çektim üzerime olanca hıncı
Yükselişe kanat açtığım hâlde
Yükseklerde gördüm alçak basıncı
Engine konmakta kusur etmedim
***
Meylim vardır cömertlerin safına
Cimrilerdir esas nefret duyduğum
Hırsla, azgın nefsin tam hilâfına
Kanaat aşıdır yiyip doyduğum
Çok şükür kanmakta kusur etmedim
***
Alnım ak, başım dik Hakkın katında
Böyle girmek istiyorum mezara
Despotların devr-i saltanatında
Sezar’ın hakkını verdim Sezar’a
Asil davranmakta kusur etmedim
Ahmet Süreyya DURNA
Ahmet Süreyya DURNA