Eğitim Sitesi

Başkalar Dolu Satırlarımda Şiiri

Başkalar Dolu Satırlarımda

Ne bilirsiniz, bildiklerinizden başka.
İnsanlar ne biliyor ki başka.
Hepiniz bilmiş ve yaşamışsınız.
Sanki memleketin müneccim, hoca, hafızlarısınız.

Ne bilirsiniz söylemekten başka.
Kendi doğrularınızdan başka, var mıdır başka fikriniz, başka...
Ne bilir kadın, erkek, sonuçta bir insan.
Yaşanmışlıktan ve tecrübeden başka

Ne bilirsiniz ki siz aynı kafa, aynı mekanizmanın büyükleri.
Bu dünyada insan duygusu var tecrübelerden daha gerçek, daha başka

İsimsiz Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İsimsiz Şiirleri:

Geceye Düşen Yıldız

Uzaklarda arayıp, yakınlarda kaybetmek
Bir kağnının sırtında yüzerek yaşamak gibi
Sular ardında kapalı taştan oluklar
Yolların çevresinde yorgun bir atmaca
Güz vurunca çarkını demir sarnıca
İçimde kelebekler zamana dökülürdü

Dem vaktini arayıp Mecnun gibi çöllerde
Nice gonca güller geçti dimağımdan
Adımın sensiz anıldığı zamanlarda
Mevsimlere uğrayıp , takvim yaprağından
Vakitsiz gecelerde bağışladım ismini

Gözlerin uzaktan gözlerime dokundu
Göğsüme saplanıp, kaderime vuruldu
Yasaksız geceler bağlanır şimdi
Sözcükler şiirlere hangi vakit bürünmüş
Kutupsuz çizgiler belirdi gözyaşlarımda

Soğuk bir nefesti içimde yayılan
Yaşamayı tatmak kırık parçalarda
Köprünün sonuna uzanan izler
Teslimiyet duygusu ruhun ön saflarında

Kusursuz bakışlarda yaklaştım sana
Masumane kelimeler döküldü dilden
Sayfalar uzanıp gecenin ışıksız yollarına
Bir kalemde yaşayıp yazdım hayatı

Sen kalbe düşen son kurşun izi
Göklerin mavisinde yüreklere dokunan
İçinde bir sır gibi sakladın bizi
Söylesene zamana sığabilir miyiz?

Renklerin uyumu tonundan belli olur
Rüzgarlar dünyaya kök salmak için
Gölgeler doludizgin adımlar salarken
Kayboldum şehrin karanlıklarında

Perdeler ardında güneş yüze görünmek için
Gözlerine dokunmak için uzanırdı ellerim
Buluştu yalnızlığın talihsiz sokaklarında
Umuda saplanıp yaşadım seni

Ellerini aradım şafaklara bürünüp
Dikenli yolların bodrum katlarında
Saklandım görüntülerin yamaçlara vurduğu
Sessizliğin hakim vurgunlarından
Uzun bir mektupta ismini bağışlayıp
Hatırladım yolun sonuna yaklaştığımı

İsimsiz

Giderim

Doğduğum ve duyduğum yer vatansa

Zamanım mekânım ile harmansa

Bahar ile ulaşmak için Hızır İlyas a

Bu obanın son kervanını çeker giderim



Kara yel yollarıma set kurarsa

Samyeli sensiz yol alırsa

Göz bulutumun yağmuru kurursa

Gönlümün son fırtınasıyla eser giderim



Sel kökü topraktan alırsa

Yaprağı acı poyraz vurursa

Gül güneşten ayrı kalırsa

Dalımdaki son çiçekle kurur giderim



Ağustos ayında dağıma kar yağarsa

Damarımda kan misali şelalem donarsa

Buzlar altında kardelenim solarsa

Zamanımın son cemresinde erir giderim



Bu can bu bedene yük olursa

Ruhuma dünya dar kalırsa

Ahiret garında bekleyen ecelim olursa

Ömrümün son vagonuna biner giderim

İsimsiz

Bir Haber Ver

bir mektup yaz yada bir haber ver

ne sırrın var nede bir haber

ne oldu unuttun mu beni

bak buralarda yine rüzgar eser



sevinirmisin üzünürmüsün bilmem ama

ben seni çok özledim galiba

hayat yine çizdi kaderimi

hiçbirşey bırakmadı bana



ne kadar yüksekteymiş aşk

bir türlü ulaşamadım

ne kadar derinmiş aşk

bir türlü derinine dalamadım




İsimsiz

Başkalar Dolu Satırlarımda Şiiri