ahmettoper hocam kalemine kuvvet ağzına sağlık ömrüne bereket
Ben Beni Anlayamam
Bir ırmak tükenir,bir deniz gelir
Aklıma bir yerde biten iz gelir
***
Dalgalar kıyıyı dövse yanarım...
***
Bir gördüm gözümden gitmez bin sene
Bir an ki yorumu bitmez bin sene
***
Yağmurlar üstüme yağsa yanarım...
***
Beş ayrı zindanda kilitli gönlüm
Açılmaz zamanda kilitli gönlüm
***
Gecede yıldızım doğsa yanarım...
***
Ne duydum gölgenin serinliğini
Ne ölçtüm mezarın derinliğini
***
Ellerim toprağa değse yanarım...
***
Gördüm ki dağların başı çukurda
Hayret iş bilenin işi çukurda
***
Çiçeğim boynunu eğse yanarım...
***
Aradım ben beni buldum her yokta
Kainat içimde bir küçük nokta
***
Gönlüm kainata sığsa yanarım...
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Issız bir adada sessiz bir adam
Bakar ufuklara... Ufuklar kara.
Geçmişi andıkça akar durmadan
Ölü gözyaşları canlı sulara.
***
Alır karşısına çocukluğunu
Bakar, konuşamaz dili tutulur.
Uzatır ellerin şefkatli, sıcak
Yazık, çocukluğu kaçar-kurtulur.
***
Yaslanır taşlara uykulu, yorgun
Aniden gençliği yanına gelir.
Düşünür hayal mi,gerçek mi? diye
Gerçek son nefesin sonuna gelir.
***
Lüzumsuz aydınlık günlere inat
Tutar karanlığı sever bir süre.
Unutur kendini kendi özünde
Gider bilinmedik meçhul yerlere.
***
Adada yel esse,kuşlar ötse de
O başka alemde yaşar ve duymaz.
Yıllar tükense de,ömür bitse de
Anahtar yazık ki kapıya uymaz.
Abdurrahim KARAKOÇ
Yürüyen heykellerle aynı müzedeyim ben
Konuşan mumyaları,kimden söz edeyim ben
Fikren işkencedeyim,ruhen cezadayım ben
***
Korkaklığın sukutu kol geziyor her yerde
Sanki tek başımayım tek kişilik mahşerde
***
Putların gölgesinde dans eder akbabalar
Söz sokakta dolaşır öz zindanda çabalar
Atılan ucuz tafra selamlar merhabalar
***
En temiz topraklara gül eksem mantar biter
Yollar sırat köprüsü,durmak düşmekten beter
***
Kaybettim mesafeyi zamandan uzaklaştım
Sevgi diye sarıldım,isyanla kucaklaştım
Ne kendimden kurtuldum,ne kendime yaklaştım
***
Toprağın üstü mezar,zevke dalmış ölüler
Can sıkmaya yetiyor canlı kalmış ölüler
***
Fuhuş yuvası sanki en görkemli binalar
Çamur evlat doğurur taş yürekli analar
Resmen hak tevzi eder hakkı boğan canavar
***
Koşanlar,yarışanlar... dehşet ötesi dehşet
Akıl karaya vurdu,gırtlağı geçti vahşet
***
Meydanlar tıklım tıklım,caddeler salkım saçak
Kölelik histerisi yayılmış köşe bucak
Elli tane hokkabaz,elli milyon oyuncak
***
Müdür ve müdüriçe müzenin bekçileri
Aferine çalışır düzenin bekçileri
***
Mülkü kazanan ayrı,tasarruf eden ayrı
Hisseler neden farklı,hak hukuk neden ayrı
Hasta yaşar deniyor,baş ile beden ayrı
***
Mantık yürütmek yasak,itiraz eylemek suç
Neşe,eğlence cinnet... yatıp uyumak korkunç
***
Güvenmek aldanmaktır... ölçü-tartı izafi
Mert-namert,güzel-çirkin,eksi-artı izafi
Çoğunluğun cebinde kimlik kartı izafi
***
Kim kimdir?kim kim değil? Anlamak ve bilmek zor
Oynanan komediye gül diyorlar,gülmek zor
***
Figüran heykeller var kül tablası boyunda
Yediyüz göbek atar dakikalık oyunda
İşlenen her günaha kurtta ortak koyunda
***
Kalmışım ara yerde tozdayım dumandayım
Kirli bir mekandayım,iğrenç bir zamandayım...
Abdurrahim KARAKOÇ
Bu şehre bakan gözlerim,
Bu şehir aslı gibidir.
Küfür med çağını yaşar
Bu nehir aslı gibidir.
***
Kurnalardan günah akar,
Vitrinler tüm şehvet kokar.
Beşi soyar,onu bakar...
Bu devir aslı gibidir.
***
Ham sözler var torba torba
İffetle barışmaz urba.
Makam kapmış nice zorba,
Bu seyir aslı gibidir.
***
Dalkavuklar peşrev okur,
Münafıklar fitne dokur.
İhanetler fokur fokur...
Bu zehir aslı gibidir.
***
Vaat cılk,vade maskara;
Çıra yak ta doğru ara.
Dokunsa da zülfiyare
Bu şiir aslı gibidir.
Abdurrahim KARAKOÇ