murat şiiriniz hoş ama bu güzel şiire deyimleri değiştirip kullanmanız hoş olmamış
Bir Yerden Sonra
Birbiri ardina geliyorsa mutsuzluklar
Keskin bir biçak gibi saplaniyorsa acilar
Köşebaşlarini tutmuşsa umutsuzluklar
Ve uçurumlarda yankilaniyorsa aşkin son çigliklari
Ayrilik güzeldir...
En kalabalik yerlerde büyüyorsa kimsesizligin
Binlerce kahkaya karişiyorsa gözyaşlarin
Son çiviyi çakiyorsan yorgun sabrina
Daha kirpiklerinde can veriyorsa hayallerin
Ve dilinin ucundaysa en çilgin küfürler
Yalnizlik güzeldir...
Güvendigin yüreklere karlar yagmişsa
Buz tutmuşsa o simsicak bakişlar
Sen yanginlar içinde üşüyorsan
Ve bir zavalliliksa artik o çok sevmek
Böyle bir dünyaya tükürmek
Ve ölmek güzeldir...!!
Ahmet Selçuk İLKAN Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet Selçuk İLKAN Şiirleri:
Beni unutamazsın bilirim, beni unutamazsın
Denizin durgunluğu, gözlerimi
Coşkunluğu, saçlarımı hatırlatır
Kulaklarını tırmalar sesim, hayatından silemezsin
Beni unutamazsın bilirim.
Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın
Mutsuz gökyüzünde bir iki yıldız, ışık tutacak karanlığına
Delikanlının biri uzanacak ellerine ansızın
Çaresizliğine, yalnızlığına irkileceksin
Ve daha sonra tarakta kalan saçlardan anlayacaksın ihtiyarladığını
Dudaklarının pembeliği solacak
Cilâsı çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin
Kahrolacaksın!
Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın.
Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak
Ama sen yine de sözlerime aldırma.
Gözlerin zamansız ıslanmasın.
Çünkü, artık çocuk değilsin
Güneşin nereden doğduğunu bilirsin
Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin
Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin
Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin.
Ahmet Selçuk İLKAN
Çok yalvardım gitme diye ben ona
Yıllar sonra dönüyormuş bana ne
Seviyordum gülüp geçti aşkıma
Şimdi beni seviyormuş bana ne..
Neyleyim ben dökse bile yaşını
Ben unuttum çoktan onun aşkını
Vursun artık o taşlara başını
Çok pişmanmış yanıyormuş bana ne..
Gönlümde aşk saati bak durdu
Seven kalbim beklemekten yoruldu
Yıllar var ki ne aradı ne sordu
Şimdi beni soruyormuş bana ne...
Ahmet Selçuk İLKAN
Şimdi aynı şehirde olsaydık seninle Almira
Yine aynı sokaklarda birlikte yürüseydik hayata
Ve adımızı yeniden yazsaydık
Buluştuğumuz bütün duraklara
Unutup gitseydik bütün çirkinliklerini dünyanın
Ve bütün acımasızlığını
Sorgulayıp bütün yasakları
Sorgulayıp bütün günahları
Seninle yeniden başlasaydık bu sevdaya
Seninle yeniden Almira
Şimdi aynı okulda olsaydık seninle Almira
Yine aynı sınıfta yine aynı sırada
Birlikte göz atsaydık o kırmızı kaplı kitaplara
Tarih gibi fizik gibi matematik gibi
Ölümsüz aşkları sorsaydık hocalara
Ölümsüz aşkları Almira
Şimdi bir kır kahvesinde olsaydık seninle
Yine aynı masada yine aynı köşede
Yeniden düşler kursaydık seninle
Dağlar gibi sıra sıra
Ve yeniden yaratsaydık kendi dünyamızı
Ve de birlikte söyleseydik ikimizde kendi şarkılarımızı
Meydan okuyup ayrılıklara
Hem de teslim olmadan
Yıllara yollara yalanlara
Teslim olmadan Almira
Ne var ki;
Bir kara eylüldü
O kara üzüm gözlerine son bakışım
Yanışım ve de yıkılışım
Üstümden bütün trenler geçti o gün
Bütün otobüsler
Ve bütün gemilerim battı sen gideli
Şimdi bütün umutlarım alabora
Anlıyorsun değil mi
Anlıyorsun Almira
Şimdi bir düşün
Kim itti bizi bu kör olası ayrılığa?
Kim itti bizi bu pişmanlıklar denizine?
Kim yaktı bizi kim?
Hem de sırtımızdan vura vura
Görüyorsun değil mi görüyorsun
Bir ikimiz sığamadık bu koca dünyaya
Bir ikimiz Almira
Ve işte o gün
Koca bir son yazıldı bu aşkın son sayfasına
Dönüşü olmayan bir yolda kaldık
Dönüşü olmayan bir yolda Almira...
Ahmet Selçuk İLKAN