Umutlar sönmüştü , hem de karışmıştı akla kara
Kurtuluş arıyordu insanlık haykıra haykıra
Kavuşmak istiyordu insanlık, aydınlık bir bahara.
Mekke’nin bağrında vardı bir mağara.
Tam zirvede, onun adı Hira.
Karanlık bir gecede oku diye yankılandı,
Açıldı büyük bir kapı, nura.
Peygamber indi Hira’dan yavaş yavaş,
Çok zor görevdi ilk emir cehaletle savaş.
Peygamber önce putları yıkmaya başladı,
İlk yıkılan putlar, nefretli bakışlardı.
Gelin gidelim peygamberin yolundan,
Tutalım düşenin her iki kolundan.
Uzak duralım kötülüğün her kolundan
Yürüyelim ilmin aydınlık yolundan,
Cenneti uzakta arama , bak , sana ne kadar yakın,
O, anne babanın rızasında iyi bakın.
Son kitap indi O‘na dize , dize
Peygamber rehber oldu hepimize.
Gerçeği gösterdi gören göze,
Hem de seslendi yüreğimize.
Gelin dönelim gerçek öze,
Uyalım doğru ve güzel söze.
Gerekir iyilikte yarış hepimize,
Yoksa şeytan getirir dize .
Bak peygamber ne dedi bize,
Yakışmaz kin, nefret, öfke size .
Artık ne denebilir bunca söze,
Şükretmek gerekir Yüce Rabbimize.
Selam olsun tüm kalbimizle
Sevgili peygamberimize
MUSTAFA ATEŞ
ŞİŞLİ MEHMET PISAK ANADOLU LİSESİ
Öğrenci Şiirleri