Esila Çok güzel bir siir kaleminize sağlık. Bizce de cocuk kategorisine girmesi lazım
Bugün Bizim Bayramımız
Bugün bizim bayramımız, yirmi üç nisan
Bir virüs varmış, biz haktan diledik eman
Şükürler olsun hala, ay güneş var doğan
Biz okulda da, evde de, oluruz çalışkan
Bugün bizim bayramımız, yoktur ağlamak
Olsun balkonlarda, haykırarak kutlamak
Okulumuz, sınıfımız olsa da uzak
Dalgalansın ülkemizde, ay yıldızlı bayrak
Bugün bizim bayramımız, olmaz üzülmek
Bunlarda geçer, bizde olmaz vazgeçmek
Yasak kalkar elbet, bize yakışır gülmek
Bundan sonra isteriz, doya doya gezmek
Bugün bizim bayramımız, bulalım moral
Devletim bizi düşünmüş, hepsine helal
Bizim için daha güzel, daha sağlıksal
Her şey gün gelecek, olacak normal
Bugün bizim bayramımız, bizlere özel
Bu dünyada nefes almak, hayat çok güzel
Dışarı çıkmayın, ödemeyelim bedel
Bir virüs varmış, ülkesel değil küresel
Bugün bizim bayramımız, evde var hayat
Balkonlarda camlardayız, kesildik dikkat
Devletimiz sadık, doğru verdiği vaat
Dedelerim ve biz, yaşarız her şeye inat
Bugün bizim bayramımız, olduk azimkar
Evde pastalar, kolalar daha neler var
Bugün bizim günümüz, dışarda olmasak da
Biliyoruz önümüzde, ne baharlar var...
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Mehmet YABAŞ Şiirleri:
Üşüyorum bir hastalık sarmış tüm ruhumu
Sen gittiğinden bu yana sevgilim
Kalbimde hala bir heyecan gecelerim zindan
Ağlamaklı gözlerim boğazımda hıçkırık
Unut beni diyerek gittin bıraktın yaralı
Mezarımı kazdın hiç bari içine at
Üşümeyeyim üstümü toprakla doldur
Sensiz zaten imkansız nefes almak
Şimdi essin rüzgar yağsın yağmur
Belki üstümde yeşerir çiçekler
Onlar terk etmez sadece özlem duyarım
Yeniden üstümde yeşerip bitene kadar
Aklım fikrim uzaklaştı bu aralar bende
Zikreder gibi sallanıyorum ellerimi ovuşturarak
Tek başıma korkuyorum karanlıktan
Kendimi dışarıya atıyorum yine geliyorsun aklıma
Buluştuğumuz yerler şu sokak lambasının altı
Fırtınalı bir günde köpüren denizin sahile vurduğu yer
Islanalım diye yanımıza şemsiye almadığımız gün
O toprak kokusunu içimize çekerdik sevgilim
Ben ölmüşüm artık sen gittiğinden bu yana
Az kaldı özlediğim hasret duyduğum mezara
Beni sen öldürdün senden şikayetçiyim
Elveda değersiz değer verdiğim sevgilim
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ
Saçıma aklar düştü, döküldü
Ağzımda diş kalmadı döküldü
Belim iki büklüm oldu büküldü
Zaman çok çabuk geçiyor dostum
Kulağım duymaz gözüm seçemez
Her yanım yara ağrılar dinmez
Gençlik bir daha elime geçmez
Zaman çok çabuk geçiyor dostum
Kalbim tekliyor adımım yavaş
Ölüm ne zaman her zaman telaş
Gözümden akıyor seller gibi yaş
Korkuyorum günahım dağ gibi dostum
Şeker tansiyon bütün hastalık var
Beynim sulanmış düşüncelerim dar
İs işten geçmiş şimdi hak arar
Gidişat iyi değil, değil dostum
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ
Ne belalar geldi garip başıma
İsyan ettim kaderime şansıma
Boyun eğdim ne düştüyse hakkıma
Sonunda sen çıktın benim karşıma
Asık yüzüm bir gün olsun gülmedi
Şu alemde kimse beni sevmedi
Kimse insan yerine koyup adam bilmedi
Çok şükür sen çıktın benim karşıma
Sanki felek yalnız beni vurmuştu
Ellerimse bir iş tutmaz olmuştu
Herkes gözden çıkarıp unutmuştu
Sonunda sen çıktın benim karşıma
Baktım etrafımda herkes yabancı
Yüreğimde kanar dermansız sancı
Önüne gelen vurdu keskin nişancı
Çok şükür sen çıktın benim karşıma
İnan ki ne badireler atlattım
Ancak mutluluğa uzaktan baktım
Yaşamaktan soğudum hayattan bıktım
Sonunda sen çıktın benim karşıma
Çok şükür sen çıktın benim karşıma
MEHMET YABAŞ
Mehmet YABAŞ