Çaresiz Dert
ALLAH’IM SEN ACI BU ACİZ KULUNA
DERT VERİP DERMANSIZ BIRAKMA
ŞU GENÇ YAŞTA DÜŞMÜŞÜM BAHTIM KARA
KÖR TALİH KARA BAHTIM HİCRAN OLDU BANA
ALIN YAZIM KARA BAHTIM
FELEK KIRILSIN TERS DÖNEN ÇARKIM
GENÇ YAŞTA BENİ DERDE BIRAKTIN
KARA İMİŞ ALIN YAZIM
ŞU DÜNYADA YOK İMİŞ DEĞER
DERDİ VEREN ALLAH HEKİM NEYLER
SIRASI GELEN BİR GÜN GİDER
SANCILANDIM GETİRDİLER ACİLE
BİLMİYORUM BABAM NE YAPTI O GECE
TOPLANDI BAŞIMA DOKTOR HEMŞİRE
ACILARIM DİNMEDİ SECDEDE O GECE
YATIYORUM ŞİMDİ HASTA ODAMDA
SERVETİN MALİN ÇOK OLSADA DÜNYADA
EĞER ZİYARETÇİN YOK İSE YANINDA
O ZAMAN DEĞERİ OLMAZ DÜNYADA
ŞİMDİ BEKLİYORUM TABURCU GÜNÜMÜ
BURNUMDA TÜTÜYOR EVİMİN ÖNÜ
DEĞERİ BİLMELİ GERİ KALAN ÖMRÜ
ÇOCUKLARDA PİKNİK İSTER GÜNEŞLİ GÜNÜ
ŞU DÜNYA SEFASI HEP YALAN İMİŞ
GENÇ YAŞTA DERT BAMBAŞKA İMİŞ
ONUN AİLESİ GENÇ OLUR İMİŞ
DERDİNE DERMAN HEP ARAR İMİŞ
HASTAHANELERİMİZ ŞİFA YUVASI
BAMBAŞKA OLUR ORANIN HAVASI
BAZEN SARI VERİR ÖLÜM SANCISI
DOKTOR HEMŞİRE MORAL HOCASI
DÜŞTÜM ÇARESİZ BİR DERDE
KARIŞTI GECEM GÜNDÜZE
ACIMADI GENÇ YAŞTA BİLE
VURDU FELEK TOKATI ATTI BANA SİLLE
ŞU DÜNYADA YOKKİ BAŞKA YAŞAMA ŞEKLİ
ÇARESİZ BİR DERDİN SANCISI SARSA BEDENİ
HERŞEYE RAĞMEN ÇIKIYORSA NEFESİ
GÖRMEK İSTEMEM ÖLÜMÜN ÇİRKİNLİĞİ
ALINMADIM BU DÜNYANIN KARGALARA KALMASINA
BU DÜNYA BANAMI KALACAK YOK BENCE SAKINCA
YETER BANA AŞKIMLA YEŞEREN KÜÇÜK BİR DÜNYA
DOĞARKEN ADINI KOYDUM OĞLUM MEHMET KIZIM ESRA
EKLEYEN OĞLU MEHMET
SEVİLEN ŞİİRLER Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Mona Roza
Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller
Ulur aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar
Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek...
Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları
Ki ben Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar su kenarında
Ki ben Mona Roza bulurum seni
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapalı gece ve güne
Altın bilezikler o kokulu ten
Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller
Sezai Karakoç
SEVİLEN ŞİİRLER
Anacığım
—Anneme ve bütün annelere—
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Bilirim yine kalbinde yerim anacığım
Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan
Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan
Vefalı ellerinden öperim anacığım.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
SEVİLEN ŞİİRLER
Bin Bir Gece
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş.
Sıla burcu burcu... ille ocağım!..
Çoluk çocuk hasretinde kucağım...
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş.
Güç bela bir bilet aldım gişeden;
Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan!
Hancı n'olur, elindeki şişeden,
Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş!
Ben o gece, hem ağladım, hem içtim,
İki gün, diyardan diyara uçtum...
Kayseri yolundan, Niğde'yi geçtim;
Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş...
Garibim; her taraf bana yabancı,
Dertliyim; çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı;
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...
Bende bir resmi var, yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük!
Garip, bir de sarhoş oldu mu artık;
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...
İşte hancı! ben, her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim...
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim,
Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş...
Bekir Sıtkı ERDOĞAN
SEVİLEN ŞİİRLER