Yok, etme içgüdümüz mü durdurulamıyor?
Ya da av denilen şey hoş zannediliyor…
Kabahat gibi komik cezalarımız ile…
Yaptırım olmayınca zorbalık bile bile…
Laf duyulur çok yerde vaşak dahi vurmuşum,
Zerre iz bırakmamış kaçmış ve kurtulmuşum…
Ne ALLAH’tan korkulur ne de cehaletten,
Ne vatan düşünülür ne de türlerimizden…
Bu yüzden de soy sop yok çok nesil kurutulmuş,
Zulüm ki durdurulmaz örf ve adet olmuş…
Ağızlarda salyalar küfürlü konuşmalar,
Rabbine isyan eden dinmez vicdansızlıklar…
Kıpırdayan vurulur kanun olmadığından,
Vaşak bile nasiplenir yasa çıkmadığından…
Mehmet Tevfik’se yazar bir de kınatılır,
Yüreği yangın yeri Rabbi ile yalnızdır…
Altında şatafatlı araçla geliyorsun,
Avın avdan sayılmaz sen talan ediyorsun…
Şükredip yemiyorsun çünkü ihtiyacın yok,
Eğlencelerin için vicdansızlıkların çok…
Hak düşünemiyorsun ruh tanınmadığından,
Bedel, dersen ödersin suç sayılmadığından…
Katlettim demek için tüfek ellerden düşmez,
Toy kuşum yok edilmiş bunu kimse düşünmez…
Yok ettiğin canlar zevk, efkâr dağıtıcı,
Alkol ve sigarayla yürekler dağlayıcı…
Av, denilen katliam serbest olmamalıydı,
Merhametsiz düşünce spor sayılmamalıydı…
Evveli, dersen farklı, kasap market yok idi,
Türler çok olduğundan soylar da yeterliydi…
Yılan Boyun, yok oldu bencil düşüncelerden,
Amik Gölü içinde av gerekliliğinden…
Denilmedi, bitecek soyları kalmayacak,
Kanunlar güncel değil avlanma yapılacak…
Denilmedi, bu vaşak soyu tükenmekte,
Anadolu Leoparlarım, görülmemekte…
Dostlarımız için kanun, yasa olmalıydı,
Onların arasına insan sokulmamalıydı…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK