Ebşir İhvani...
Bir nesil yetişiyor; Kur'an ile tanışan
Sîmalarda hakikat gamzeden kutlu nişan
Şimdi korksun kafirler, şimdi küfür perişan
Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!
Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!
Toprağa düştü cemre, fışkırdı kardelenler
Bâsu bâde'l mevt gördü, üç asırdır ölenler
Şükür secdesinde hep; bugünlere erenler
Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!
Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!
Akıl nakile teslim, ilim onun zîneti
Amel ihlasla süslü, rızâyı Hakk niyeti
Dün çekilen çileler, bugünlerin diyeti
Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!
Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!
Ölür Ebû Cehilller, doğar şanlı İkrime
Neler lutfeder Allah! Sığdıramam fikrime
Ben gedâyım-Sultan O! Ben bakarım zikrime
Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!
Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!
Gözyaşıyla sulanmış yıllar yılı umutlar
Çölleri gülşen etti, rahmet yüklü bulutlar
Ebşir İhvânî! Diyen Peygamber bunu kutlar
Doğdu kutlu bir şafak, tüllendi nurlu sabah!
Dilde tekbîr! kalbde hû! Lâ ilâhe illallah!
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gençliğe...
Reh-i sevda diyerek; girmiş isen hakk yola,
Yol "Sırât-ı müstakîm" takılma sağa sola.
Sadâkat ve hasbîlik, hakk yolunun esası
Tevekkül ve itaat, değişmeyen yasası...
Yüreğimde dertlerin en güzeli bir sancı
Emr-i bi'l maruf yapmak, mücahidin inancı
Kırıp nefis putunu, boyan İlâhi renge...
Bir mü'min pek çok kâfir işte Bedir'de denge.
Ümit dolu bir sine, her şeyimiz bitse de;
Vermeye hazır gençlik, herşeyimiz gitse de.
Ahirzaman garibi, işte "Nebi; müjdesi
"Fetih yakındır!" diyor, bu da Kur'an'ın sesi...
Mehmet Ali KULAT
Yanarken Bosna Hersek...
Yanıyor Bosna-Hersek, her yan kan gölü olmuş
Kesmişler dallarımı; yaprağım, gülüm solmuş...
Avrupa ortasında, vampir misali vahşet...
Bin bir türlü tecavüz; korku, panik ve dehşet...
Yâ Rab! Ne gün-son günü? Bu zulmün bu çilenin
Süngüyle çıkarılır... anne karnında cenin!
Kesif kan kokusu her yan, barut kokuyor bulut!
İnsanlık!.. çoktan öldü; yamyamlardan yok umut!
Bir Müslüman öldürmek... en büyük sorunları
Kazıklı voyvodanın kazıklık torunları...
Kesmişler bir anayı; kucağında çocuğu...
Dayanmak yürek ister, gözyaşı buğu buğu!
Açlıktan ölmüş bebek; soğuktan donmuş ayak...
Tel örgülü kamplarda... çile, işkence, dayak!
Yüzlerce her gün ölü, hani "insan hakları!"
Neden görmüyor Batı, Müslüman tutsakları...
Nerde "hür dünya" bugün, niye çıkmıyor sesi?
"Medeni Amerika"nın(!) kesildi mi nefesi?
Müslümanların diye yıkılırken mezarlar...
Hani kanarya seven; gazeteci-yazarlar?
Ne oldu "Hümanizma?" Bak ölüyor bebekler...
Geçiyor mu boğazdan havyar dolu yemekler?
Yıkmışlar camileri, han, hamam, okul harap...
Kimsesiz kimselere yardım sendendir Yâ Rab!
Yiğit Bosna Herseklim, "Allah Rızası" gayen
Cennet ucuz değildir, İman; en ulvi payen!
Şehid; kanıyla yazar rahmet dilekçesini...
... Ve Rahmettir çözecek, esir kelepçesini!
Mehmet Ali KULAT
Göreceksin Sonunu...
Kim senden ne bekliyor, sen neyin peşindesin
Artık yankılanmalı Mesih-edâ gür sesin...
Makam, mansıp, mal, melal; set olmasın yoluna
Nasılsa cennet hazır... Hakk'ın sadık kuluna...
Dostlar hep seni gözler... gözleri buğu buğu
Seninle kesilecek, küfrün hırçın soluğu...
Hakk Teâla lutfetti; bataklıkta gül oldun
Herkes dünyaya meftûn, sen Allah'a kul oldun!
Bu yol çileli elbet... şehadet; belki kader
Hedef rızaya ermek, Hakk razı olsun, yeter
Bosna'dan Çeçenya'ya, Kerkük'ten Türkistan'a
Herkesin hasreti sen, umutlar bağlı sana...
Önünde Hakk dostları; ufkunu açtı bir bir
Diline tesbih koydu; Tevhid, Tahmid ve Tekbir
Herkes ümit kesmişken; sen şaşırttın herkesi
Senin için açılır... sanki gaybın perdesi...
Birazcık daha gayret; dikkati ve sabırlı...
Mercan misali sessiz... ümitli ve kararlı!
Dün hedef Viyana'ydı... sen onu aşmalısın
Newyork'ta hafif kalır; semaya taşmalısın...
Yüklenmek sana düşer, dedenin misyonunu
Bu günden daha tatlı; göreceksin sonunu...
Mehmet Ali KULAT