Eğitim Sitesi

Gökyüzünün Rengi ( Akrostiş ) Şiiri

Gökyüzünün Rengi ( Akrostiş )

( G ). özleri kamaşıyor insanın o güzelliğin ardında kalan gerçeklere.

( Ö ). mrümüzün yettiği kadar seveceğiz yarıda tutuklu sevmelerle.

( K ). arma karışık hayaller peşinde olsa da bu yalan dünya göçebe.

( Y ). ok oluşlara aldırmadan var adımlarla gideceğiz hedeflere.

( Ü ). mitle bekleyeceğiz sevda kokan yürekleri elele.

( Z ). amansız olsa da lanet etmeyeceğiz senli benli hayallere.

( Ü ). zgün dolu bakışlarla kanmayacağız kan kırmızı aşklara gönülle.

( N ). ağmeleri sıra sıra sıralayacağız gökyüzüne bakarak geceleri de.

( Ü ). şüyen eller yürekler ise bir olacak her zaman olduğu gibi gökyüzünde.

( N ). e zaman gökyüzüne baksak yıldızlar bizi seyredecek biliyorum sevgiyle.

( R ). üya olmadığını anlayacağız ve kalemimiz konuşacak bu gece.

( E ). ksik olmayan gönüller her daim kucak açacak yüreklere.

( N ). ede olsa hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için bu hayat gözlerde.

( G ). özlerde yaş olsa da gökyüzündeki yıldızlar hep var gönlümde.

( İ ). zleyelim bizi anlatan o güzel yıldızları can dostlar elele.

İsimsiz Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer İsimsiz Şiirleri:

Herşeyimsin

Aydınlık çok uzaktaydı.

Ciğerime dokunuyordu sevda.

Asılarak ölsem kafi.

Sigara gibi yanarak can çekişiyordum...



Yıldızlara emanet olmuş hayatlar,

Gökyüzünde nereye gitsem başucumdan geliyordu.

Dokunulmayacak kadar uzak,içimde akan kan kadar yakın.



Biri duvarları yıktı,

Rüzgarlar aramıza serildi.

Biri suyumuzu döktü.

Biri hiç yoktan kanaryamızı yaraladı.

Her sabah içimizde uçan...

Kuşlar konar ellerine bir kış günü,

Kar yağar üşürsün.

Buz tutar yerleri,yürümekte zorlanırsın,

Sevgin bende tükenir,sevmekten çekilirsin...

Titrersen beni hatırla,sıcaklığımızı.

Bak yine özlüyorum seni

Eski bir liman sahnesinde hatırlıyorum seni,

Tir tir titrediğimiz açık havaları.

Kimsin sen nesin sen benim herşeyimsin.



Aklımda tek bir düşünce,

Bir kaç dakikayı avuçlarıma alıp kaldırmalımıydı gönlümün raflarına.

Yoksa silmeli miydi...

Sen benim kokumu severdin...

Ben ise kokuma bulaşan dudaklarını.

Çocuk olamayacak kadar büyüktüm,

Ama kadın olamayacak kadarda küçüktü ellerim.

Ben daha iyisi senin olayım dedim...

Böylesi daha makbuldur.

Kimsin sen nesin sen benim herşeyimsin.

Sonra kokun geliyor burnuma,

Kış ortasında yaz oluyorum.Denizlerimde martılar dolaşıyor,

Gittiğini hatırlıyorum.

Titriyor yanaklarım yapraklar dökülüyor.

Yokluğun anlaşılmaz,

Serçeler konmaz avuçlarıma,bir gündüz serinliğinde

Ötmezler penceremde derin deniz mavisi eşliğinde gitmeli buralardan.

Sen benim herşeyimsin,

Eminönünden kadıköy iskelesi seni bir deniz maviliğinde seviyorum.

Yakamozun denizde bıraktığı gece manzarasıyla seviyorum,

Kuşlar göç ederken seviyorum seni,tüm benliğimi kalbine götürüyorum.

Kimbilir nasıl güzel gözükürsün,

Bir gece uykundan uyandırsam seni,

Koynuma alıp koklasam,

Göğsüme alıp uyutsam...Kimbilir nasıl güzel gözükürsün...

Kimbilir nasıl güzel gözükürsün elinde çatal ile yemeğimi yerken.



Yaşayacak yıllarımız olmalı seninle,

Öleceksek koynumda ölelim,

Aynı manzaraya baksın öyle gömsünler.

Benimle meydan oku her çaresizliğe,

Beraber uyanalım yeter hüzünlü sabahlara.

Geceleri hiç uyumadan sabahlasakta olur.

Kimsin sen nesin sen benim herşeyimsin.

Gönlüne kuş olsam,

Gözlerinden ellerine göç etsem her kış.

Gözlerin ile gönlümü beslesem,

Gözlerinin baktığı yerlerde uçup omzuna konsam...

Kimsin sen nesin sen benim herşeyimsin.


İsimsiz

Ölümün Koynunda Yaşamak

Ölüm bugün bedenimi sardı
Sigara dumanımdan cesetler fışkırıyor
Her nefeste yılanlar sarmaş dolaş
Martılar ölüşümü izliyor bu gece

Ay tam karşımda uzuyor
Tanrı fırsat kolluyor canımı almak için
Odamdaki böceği ösledim,yakınlarda mı acaba?
Lambalar sönük,lambalar sahipsiz,sinekler tatilde bu gece

Çayım dibe vurmuş,çocuklarda bir isteksizlik
Belki de ben öyle bakıyorum,öylece bakıyorum
Belki de en büyük vaiz ölüm,nihayetinde
Yıldızların tadında ab-ı hayat yok bu gece

Yaşamak işkence gibi artık
Kuşların çığlıkları canımı acıtıyor
Belki ağıt belki teselli bilmem ama
Meçhuller çığlık atıyor bu gece

Küçük böcekler sayfalarda eğleşiyor
Sineklerde başka lambaları kolluyor zaten
Belki baharı belki dirilişi kutluyorlar
Ben yine geçmişi kemiriyorum bu gece

Çiçeklerim dünden hayli kırgın bana
Suda yüzen hayalim bugün dalgın mı ne
Uzun kareli minderim bir çocuktan muvazzaf
Hanedeki tek tesellim sukunet-i ahval bu gece

Kavgalar şimdilik sona ermiş gibi
Kimse aşkı hakkıyla yaşamıyor
Dışarıda ise bir savaş,ganimeti sadece toz-toprak
En sevdiğim şarkı tat vermiyor bu gece

Sanki yavaş yavaş canım çıkıyor
bir yandan da masum,yetimi çekiyorum içime
Geleceği parlak olan belki de sadece yıldızlar
Toprağa aşık kemiklerim içten içe sızlıyor bu gece

Yastığım ruhunu teslim etmiş bir ölü gibi
Yıldızlar seyrek,gökyüzü sadece çocuklara gülümsüyor
Gittikçe tanrıdan uzaklaşıyor gibiyim
Ay gökyüzünden ırak,şems ağlıyor bu gece

Şımarık şempanzeler gökyüzünde kahkaha atıyor
Tahtalar kirli,kilitler sahibini bulmuş
Nöbetçiler...alın bu mahlukatı gökyüzünden
Yapraklar ben rahatladıkça yutkunuyor

Kim kaldırdı o kaldırım taşlarını oradan
Aman Allahım ölümmü o gelen heybet?
Ne kadar da görkemli,biraz da tadım tuzum yok
Söylendiği gibi korkunç deyil sanki

Üzerime doğru geliyor
Tek bir hamle yeter üstadım
Ulaştır beni gitmek istediğim yere
Martılar kaçışmayın,bu gelen tanrının çocuğu...

İsimsiz

Gülüm

Hayaller kurardım sevdam

Seni sensiz yaşarken

İstemezmiydim elini tutmayı

Yapamadım be gülüm



Bak güneş bulutlara saklandı

Bizim için ağlayacak

Dolunay geceyi aydınlatacak

İkimiz için be gülüm






İsimsiz

Gökyüzünün Rengi ( Akrostiş ) Şiiri