Kadıköy'de Bir Gün
Yavaşlayınca Kadıköy Vapuru
Sakinleşti martılar
Sakinleşti deniz;
Köpükler azaldı suda
“Hoş geldin! “dedi
......................Haydarpaşa Tren Garı
“Hoş geldin! ” dedi GATA !
*
Yaklaştı Kadıköy İskelesine vapur
Yaklaştı yavaşça
İşte
o zaman ayak bastım Kadıköy’e,
..........................................ilk defa
İskele yanında durdum
Buradaki güzelliklere vuruldum.
İlk gördüğüm;
Dalgalar nasıl uysallaştıysa suda
Kediler dost olmuştu burada
.........................................martılarla
Başımın üstünde martı çığlıkları
Sağ yanımda
çift minareli cami
ve Haydarpaşa Gar Binası
Artık şart oldu bir selfi çekmek
bu "körler ülkesi"nde,
..............Gar Bina'lı bir "Kadıköy hatırası"
*
İlerledim Kadıköy’ü soluya soluya
Balıkçı Muharrem’den
bir porsiyon balık-ekmek aldım
.............................porsiyonu sekiz liraya
Balık yemediğimden değil
İçimde kalmasın diye
............Kadıköy’de balık yememenin acısı
Bir selfi daha çektim
Balıkçı Muharrem’le birlikte
Bol renkli ikinci bir "Kadıköy hatırası"
*
Sonra o kayalara rastladım Moda’da
Sahil boyunca dizilmiş dev gibi kayalara
Üzerlerinde aşk yazıları.....çeşitli adlar
Gördüm ki;
Süleymaniye’yİ, Yeni Cami’yi
Sultanahmet’i, Ayasofya’yı..
Galata Kulesi’ni...
Daha çok,
bu kayaların üzerinde seyrediyor insanlar
*
Çünkü,
en güzel
bu kayalar üzerinden görünmekte
Avrupa Yakası
Bir selfi daha çektim bu kayalar üzerinden,
İçimde yaşasın diye
Boğaz'ın bu eşsiz manzarası
Son sözüm;
Doyamadım buradan Boğaz'ı seyretmeye
Diğer yerlerini gezmek
...................................kaldı başka bir güne
................*...........
2016/Kadıköy
Kayıt Tr:22.mayıs.2019-çarşamba
Ali Koç ELEGEÇMEZ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Keçi Kavurması
Mevsim bahardı
Okulların kapanmasına bir-iki ay vardı
Bahçeler, bayırlar, kırlar
tazecik çimenlerle yeşile boyanmıştı
Bana bir oğlak aldı babam
Ne güzel şeydi anlatamam!
“Boş zamanında otlat !”dedi
“Bakalım büyücek mi bu adam?”
Evimizin bitişiğindeki
eski “kilise bahçesi”nde
..............otlatıp durdum onu
Beş gün- on gün derken ,
..............iyice alıştım ona
Zıplayıp dururdu etrafımda
Kıpır kıpırdı kerata
Dere-tepeyi aşan
bir şelale sesiyle seslenirdi bana
Bir gün eve geldiğimde
....................babamın karıştırmakta olduğu
....................peçka üstündeki kazandan
......................et kokusu geldi burnuma
Sorgu soran gözlerle baktım babama
-Kavurma yapıyorum, dedi babam
Hiçbir şey soramadım o’na
Çünkü
keçim kokuyordu kazandaki kavurma
Ve ben,
aklıma gelen sorunun cevabının
onaylanmasından korkarak
..................uzaklaştım oradan
O günden sonra,
..................asla kavurma yemedim
Keçi kavurmasına nefretim bundan!
Ali Koç Elegeçmez
09 Ocak 2020
Ali Koç ELEGEÇMEZ
Kirazlı Cami'inde!
Bir yaz günü..
Geçtim Kent Müzesi önünden
Geldim Kirazlı Cami önüne
Baktım,
lâle soğanına benzeyen minaresi
Ve kesme taştan yapılma gövdesiyle
.................beni bekler Kirazlı Cami!
*
Selâm verip girdim bahçesine
Küçük ve çiçekli bahçesindeki
cami hazresi’nde bir sürü mezar taşı
........................Hepsi mermer bakışlı
Selam verdim merhumlara
........................Selâm verdiler bana!
*
Kirazları aradım sağda solda
Kabirlerinde yatanlar
Hepsi birden güldüler bana!
*
-Neden gülüyorsunuz ? dedim.
Dediler :
Kiraz sevenler
……………………….kirazları yediler!
……………..*…………….
16.nisan.2019-Salı
Ali Koç ELEGEÇMEZ
İstanbul'u Bir Gören!
Ey İstanbul!
....................Boğaz'ın,
miski amber yoludur!
Her yanın, esin veren
güzelikle doludur
Unutulan değerler
İstanbulun “bul”udur
Her köşende cennetten
birer parça bulunur
Seni bir kez görenin
gönlü senle doludur
Seni gören o gönül
başka diyar istemez
Senle dolu o gönül
artık İstanbullu’dur.
Ali Koç ELEGEÇMEZ