Komşuda Yangın
Bir gün,gece yarısı
Bir çığlıkla uyandık;
Komşulardan birisi
"Koşun",diyordu "yandık".
Yataklardan fırlayıp
Koşuştuk hep onlara,
Allah'ım ne acayip,
Ne acıklı manzara.
Püskürüyor alevler
Kapıdan,pencereden,
Korkuyor öbür evler
Bu amansız ejderden.
Yükseliyor çığlıklar
"İmdat,imdat" diyerek;
Bağrışıyor çocuklar
Ağlayıp,inleyerek.
Orası,ana-baba
Günü olmuştu birden,
Herkeste vardı çaba
Yardım için gönülden.
Babam telefon açtı
Hemen itfaiyeye,
Hızır gibi ulaştı
Arazöz mahalleye.
Hep birden şahlandılar
İtfaiye erleri,
Kimisi su sıktılar
Kimi daldı içeri.
Kurtardılar önce can
Sonra bazı malları,
Duymadılar heyecan
Ateşin kartalları.
Mutlaka bir hatadan
Çıkmıştı o felaket,
Çok şükür çoğalmadan
Atlatıldı bu afet.
Bir küçük hatada bak
Ne büyük felaket var,
Bunu hatırlayarak
Yapmayalım hatalar..
Naim YALNIZ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Sivil Savunmasız Yurt Korunamaz
Sadece askerden görev bekleme,
Sivil Savunmasız,yurt korunamaz;
Kendi görevini,ona yükleme
Sivil Savunmasız,yurt korunamaz.
Cephe gerisinde,halkın morali,
Doğal afetlerde,toplar yaralı;
Hastaya hizmette,gönlün merali
Sivil Savunmasız,yurt korunamaz.
"Felaket gelmeden, almalı önlem,
Felaketten sonra,boşa dövünmen";
Diyordu Atatürk,bunu yürekten
Sivil Savunmasız,yurt korunamaz.
Savaşta uyarır,sirenle halkı,
Sar(ı),kırmızı,beyaz;alarmla halkı;
Radyo,televizyon,ilanla halkı
Sivil Savunmasız,yurt korunamaz.
Barışta eğitir,halkı durmadan,
Tatbikat yaptırır,gönlü kırmadan;
Savaşta savunur,yurdu yılmadan
Sivil Savunmasız,yurt korunamaz..
Naim YALNIZ
Orman
Ağaçlarla şenlenir,
Vatanın her bucağı;
Toprağıma can verir
Ormanın her kucağı.
Yurduma yeşil bayrak,
Bağrından yükselen dal;
Ormanı anlayarak
Her an,dik;dik de zevk al.
Orman benim canımdır,
Ben onunla yaşarım;
Güzelliği şanımdır
Bilmeyene şaşarım.
Vatan benim anamdır,
Görevimdir beslemek;
Özlediği ormandır
Ödevimdir süslemek..
Naim YALNIZ
Doyulur Mu Sana Mersin?
Her an şirin kucağında
Doyulur mu,sana Mersin?
Temmuzunda,Ocağında
Doyulur mu,sana Mersin?
Zümrüt zümrüt bahçelerin,
Köpük köpük sahillerin;
Sanki cennet,her bir yerin
Doyulur mu,sana Mersin?
Toroslar'a yaslanmışsın,
Portakalla beslenmişsin,
Akdeniz'le süslenmişsin
Doyulur mu,sana Mersin?
Yüzyıl önce, bir köy iken,
Örnek bir kent,oldun erken;
Dev adımla,gelişirken
Doyulur mu,sana Mersin?
Naim YALNIZ