Eğitim Sitesi

Mehmed'in Öyküsü Şiiri

Mehmed'in Öyküsü

Bir gün

Dağda

Şafak vakti

Kader ağlarını ördü

Kör talih çelmeyi taktı

Ters gitti işi Mehmedi'in



Sendeledi

Gök gürledi

Dağlar yerinden oynadı

Kapandı göz kapakları

Yıkıldı kaşı Mehmed'in



Taş gibi düştü içime

Bir zehir

Ruhumu yakan

Göğsümde kan

Göğsümde bir volkan gibi

Kanayan başı Mehmed'in



Rüzgâr gibi geldi geçti

Ciğerimi deldi geçti

Doyumsuz güzeldi geçti

Yirmibir yaşı

Mehmed'in



Kan ter uykusunu böler

Uyanmayıp ölmek diler

Sarı saçlarını yolar

Kadersiz eşi Mehmed'in



Sevdamız gibi yürekli

Yurdumuz gibi aydınlık

Kalbimin yerinde vuran

Beynimde zonklayıp duran

Tarihin kara bağrında

Sonsuzluk gibi oturan

Şu mezar taşı

Mehmed'in



Erdal Ercin

Erdal ERCİN Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Erdal ERCİN Şiirleri:

Ey Şiir

Ey şiir bükme boynunu

Kanımla sulayım seni

Zalime açma koynunu

Koynuma alayım seni



Saçlarına takılayım

Büklüm büklüm büküleyim

Gerdanına döküleyim

Sevdaya salayım seni



Şu dağların maralı ol

Kırk yerinden yaralı ol

Böyle bahtı karalı ol

Bahtiyar kılayım seni



Oy yanayım

Oyy yanayım

Yedi renge boyanayım

Bir kâbustan uyanayım

Yanımda bulayım seni



Çiçekli dallara benze

Kavuşan yollara benze

Sevdalı kollara benze

Boynuma dolayım seni



Erdal Ercin

Erdal ERCİN

Dün Gece

Dün gece yıldızlar daha parlaktı

Dün

Gece bir kadın gibi sıcaktı

Dün gece sarhoştum

Seni aldattım

Dün gece

Gecenin koynunda yattım


Erdal ERCİN

Alamanya Mekdubu

(Bu şiir Bedirhan GÖKÇE'nin 'Başım Gözüm Üstüne' şiir albümünde yer almaktadır.)





(Bu öykü her gurbetçimize ait olabilir.

Emirdağ’ın dağ köylerinde konuşulan

şiveyle yazılmıştır.)



Mekdubun demincek geçdi elime

Sağlığını duymak yetiyo gardaş

Daş başı bi çarık esgittiğimiz

Boz dağlar gözümde tütüyo gardaş



Gardaş

Hamburug’un yolları asvat

Her yere tren var

Yolculuk ırahat

Köşenin başına bazar duruyo

Bazara yalınız gediyo avrat



Gafaları sıfır numro tıraşlı

Haşkeş içiciler

İtler

Manyaklar

“Türken raus Türken raus” diyolar

Ulen ne oldu da denişti devran

Çok değel yirmibeş otuz yıl evel

Bizi bandoyunan garşıladılar



Bunca yıl gavırın çöpüynen urgaş

Soona

Sana duşman gibi baksınlar

Ataş verip düneğini yaksınlar

Adamın ağrına gediyo gardaş



Gardaş

Vakdı geçmiş Alamanya’nın

İreceb’e sööle havas etmesin

İneğeni danasını satmasın

Gavırın parası gıymatlı emme

İliğini sömürüyo adamın



Kel Mısa’nın Abdılla’yı bildin ni

Böyük gız gavıra gaçdı diyolar

Adı Hans mı neymiş

Sarı bi oğlan

Abdılla düşdükce düşdü diyolar



Hayat

Bu gavırın sürdüğü hayat

Bizimkisi gün tüketmek

Needeceen

Onnar gibi yaşamaya gakdın nı

Kendinden öteyi düşünmeyeceen



Bizim pavlikada bi Alaman var

Klaus

Çok eyi

Gardaşım olsun

Bazı

İş çıkışı bize geliyo

Yemek sarımsaklıyısa yemiyo

Yemekde sarımsak olmaz mı gardaş



Bazı gıcık Alaman’nar çıkıyo

Sırtını dönüyo

Burun büküyo

Diyo



“Her Türk!

Siz çok kötü gokuyo”



Çöpcü gül gokacak değil a gardaş



Alaman’nar çok aceyip bi millet

Yere tükürene bağarıyolar

Yetmiyo

Polizay çağarıyolar

Adamın gülesi geliyo gardaş



Gardaş

Bi Mersedes aldım

Gırmızı

Gaylım tufalete yayan getmek yok

Çatlasın elleme Mıhdar’ın gızı

Başı göğe erdi Gede Salih’le

Hasbam

Er yerine gomazdı bizi



Burda durum bööle

Sözün gısası

Orda ne var ne yok

Havalar nası

Ekinner

Goyunnar

Guzular nası

Sen nassın

Mehemmed

Fadime nası

Selamı selama eklerim gardaş

Tez elden bi cuvap beklerim gardaş



Erdal ERCİN


Erdal ERCİN

Mehmed'in Öyküsü Şiiri