Mahallenin En Yaşlı Kedisi Öldü
Şükür iyi davrandık rıza güttüğümüzden,
Yabani şey de olsa memnunduk her hâlinden...
Aralığa girerdi, halıya tırmanırdı,
Oradan askılığın tepesine çıkardı...
Zulüm düşünemezdik çünkü biz Rab dostuyuz,
Merhamet Rab'bin emri biz, nefis yoksuluyuz...
Maması da önünde bir parça ciğer yerdi,
Dişleri dökülmüştü gözleri görmez idi...
Tüyleri keçeleşmiş bir deri kemikti,
Yaklaşmamız için de bize izin vermişti...
Ara sıra dokunduk bu yabani kediye,
Evcil olsun, demiştik bu uzun misafirliğe...
Temizlememiz için tepki göstermemişti,
Gücü olmadığından bize ses etmemişti...
Elini ve yüzünü keçelerini aldık,
Lama gibi tüyleri tarak ile çıkardık...
Eli yüzü göründü gözleri masmaviymiş,
Katarağın altından böyle görünebilmiş...
Son iki gün gelmedi dedim, herhâlde hasta,
Ön kapıya uzanmış anladım muallakta...
Kedi, zaten vahşiydi ele alınamıyor,
Mutfak geçidi açık on yıldır uğruyor...
Bu yüzden gel, demedim meğer son günüymüş,
Bilsem de gel, diyemem şahsım buna üzülmüş...
İltihaplı gözlerle gücü hiç kalmamıştı,
Balkonuma uzanmış nefes almamaktaydı...
Bahçenin bir yerinde toprağa gömecektik,
Güvenilir bir yerden gözlemleyecektik...
Ne şanslı bir kediymiş götürmüş ve gömmüşüz,
Çok yaşlı dahi olsa yine de üzülmüşüz...
(2016)
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK