Moraller Kırılmamış Marullar Toplanmıştı
Belki uzun mesele, kolay çözülebilir,
İyi niyet gerekli, sabır denenebilir...
Hem ahlaki bir konu, hem de İslâm'a uygun,
Basit bir tecrübeyle, olmalı biraz olgun...
Anlatmak istiyorum, fakat uzun sürecek,
Uzun şiir okunmaz, şahsım kısa kesecek...
İstersen hiç okuma, şahsım için önemli,
Mana arayacaksan, araman da gerekli...
Kirada otururum, ev sahibim üst katta,
Evim bahçeye bakar, birazcık zemin katta...
Bahçeye pek girilmez, özellikle ekilmiş,
Emekler harcanıyor, balkonumsa yönelmiş...
Bir de pencerem vardır, fakat astarla örttüm,
Dışarıya pek bakmam, bu şahsa ait görgüm...
Kedilerim gezinse, ev sahibim hiç kızmaz,
Bu yüzden barınırım, alınan da pek olmaz...
Asıl konum uydudur, uydu tek yöne bakar,
Montajı çok sağlamdır, ama büyük derdi var...
Bu bir dut ağacı ki, uydumun tam önünde,
Zamanla büyüdükçe, sinyali düşürmede...
Tam üç yıl geçmişti ki, bir uyducu çağırdım,
Çanak sökülecekti, sorunumu anlattım...
Daha uygun yer yoktu, ağaç kesilsin dedi,
Kesmeye karşı çıktım, başka usul önerdi...
Ağaç kesmek günahtır, kesmemeyi istedim,
Dinimize ters bir şey, bunu hiç düşünmedim...
Yukarıdan bir iple, aşağıya bağladık,
Ağaç sert direk gibi, birazcık yumuşattık...
Ağaç eğildiğinde, frekans netleşmişti,
Belki ilkel bir yöntem, amaç hiç kesmemekti...
Aynı ücret ödendi, montaj işi olmadı,
Sebep belirlenmişti, şahsım buna razıydı...
İki yıl zaman sonra, dut daha da büyüdü,
Çözümler arıyorduk, bulmak hiç mümkün müydü?
Sinyaller daha düştü, bahar ayı gelmişti,
Yapraklar çoğalacak, görüntü gidecekti...
Biz kesmeye karşıyız, Kırşehir'de kesilmez,
Dede vasiyetidir, tabiat katledilmez...
Balkonun her köşesi, bir engelle doluydu,
Yukarıya çıkılmaz, başka da çare yoktu...
Ağaç gerilecekti, sağlam yapılmış iple,
Bahçeye girilecek, büyük bir gizlilikle...
Hiç tartışmamalıydım, ev sahibim gergindir,
Vaziyeti biliyor, öneri vermemiştir...
Gizli girdim bahçeye, sanki bir hırsız gibi,
Köpek şahsımla dosttur, olmuşuz bir sahibi...
Sandalyemi çıkardım, bir merdiven indirdim,
Kalın iplerim de var, bir hesap düzenledim...
Uydunun yönü belli, ağaç kesmeyecektim,
Köpek yukarı bakar, hem seyredilmekteydim...
Kalın bir halat ile ağacı yönlendirdim,
Çok kısa zaman sürdü, frekansı düzelttim...
Tek sorun çıkmamıştı, şahsım ince ayarlı,
Tekrar evime girdim, fakat kapım dayalı...
Tepki ne olacaktı, belki kınanacaktım,
Sırf bunu ölçmek için, nabız arayacaktım...
Belki kızacaklardı, bu halat nedir diye,
Ya hocam çık derlerse, düşerdim üzüntüye...
Teyze aşağı indi, bolca marul topladı,
Abi diye seslendi, içeriye uzandı...
Her hâlde bizden memnun, marul ikram etmişti,
Bu ikram manalıydı, bir güvence vermişti...
Teşekkürümü ettim, sorun çıkmayacaktı,
Moraller kırılmamış, marullar toplanmıştı...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Bezelye Yemeği
İş yerimiz küçüktü usta, patron, çıraklar,
Şahsım dahi çalışır on beş saat kadar…
Tabi ki biz çırağız ustanın yanındayız,
Garsonlar patronlar var ne derlerse yaparız…
Dedik, iştah kesildi hep aynı yemeklerden,
Bezelye pişirelim hem onu özlemişken…
Dedi, pişirmeliyiz çoktandır yemiyoruz,
Elemanlar doymalı, hemen pişiriyoruz…
Yemek hazırlanırken misafirimiz geldi,
Çok uzaktan tanıdık bizi ziyaret etti…
Dedik, yemek yiyoruz açsanız buyurun,
Dedi, hem de ne açım bize de bir kap koyun…
Adam memnun ayrıldı bezelye yemeğiyle,
Kereste patronuydu ayrıldı temenniyle…
Aradan beş ay geçti dedik, ne pişirelim?
Elemanlar acıkmış menü düzenleyelim…
Bezelye olsun, dedik kararımız kesindi,
Baktık yine misafir aynı esnaf denk geldi…
Hemen içeri aldık yemek yiyoruz, dedik,
Koyduk bir tabak yemek afiyetle yedirdik…
Aradan zaman geçti dedik, olsun bezelye,
Yine aynı misafir geldi yemek yemeye…
Dedik, olmaz buyurun yemek üstünesiniz,
Dedi, bıkmaz mısınız hep bezelye yersiniz…
Dedik, bu tevafuktur sizlere denk geliyor,
Yılda iki kez belki bezelye az yeniyor…
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Nedir Bölüşülmeyen?
Rızık endişesi mi nedir bölüşülmeyen?
Yer dar mı gelir de çatışmalar bu yüzden?
Yoksa ruhta eksiklik sorun mu algılanır?
Zulmü düşünen bu huy bizleri hep aldatır...
Neanderthaller gibi yarın yok olacağız,
Çok sonra gelenlerce hatırlanmayacağız...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Merhamet Edene Allâh Da Merhamet Eder 3
Emredilmemiş miydi yerdekine merhamet?
Bu hadislerde mevcut vermemeli eziyet...
Sen Rab dinlemiyorsun, Hakk'ı katlediyorsun,
Nefsinin emrindeki hisleri dinliyorsun...
Hakikatle yakınlaş, zerre zulüm düşünme,
Mutlaka merhamet et, kötülüğe sevinme...
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK
Mehmet Tevfik TEMİZTÜRK