Emine Aydoğan O kadar güzel ve anlamlı kii, teşekkür ederiiz...Inşallah en güzel öğretmenlerimiz yetişir, öğrenciler yetişir bu ülkede.
(Öğretmen Şiiri) Ver
Ben tertemiz bir tahtayım ilim ahlak iman yaz
Ben yoğrulmuş hamurum benden güzel şekil yap
Ben körpecik fidanım naziğim kırılırım
Yağmur ol yağ üstüme ilacım ver gübrem ver
Kurumazda büyürsem bağ senin bahçe senin
Benim dün ki kölemin bugün kölesi etme
Öz yurdunda gariban hasret delisi etme
Şerefsizi dinsizi başımıza bey etme
Bir taraftan siyaset bir taraftan ahlak ver
Başımız dik olunca şan senin bayrak senin
Aristo yu verirken Harezmi yi de öğret
Roma yı anlatırken Ötüken i de anlat
Mekke yi Medine yi Buhara yı da anlat
îster yalnız Atina ilya odesa yi ver
Eğer bir gün sızlarsa can senin vicdan senin
Sen bize yolu göster koşanlar biz olalım
Sen bize dağı göster aşanlar biz olalım
Dünya ya sığmayalım evreni dolaşalım
îster hala yatalım yorgan döşek yastık ver
Vatanı vatansıza satarsak günah senin
Biliyoruz elbette sıkıntıda derttesin
Derdin dünyalar olsa yenecek kuvvettesin
En mübarek dinde ve en aziz millettesin
ister yürü üstüne istersen de kaçıver
Kafadaki fikir ve döşteki yürek senin
Fatih Fatih olmazdı hocası olmasaydı
Yunusun derdi buğday Taptuk u bulmasaydı
Gazali yükselmezdi Bağdat a gelmeseydi
Ey Allah'ım bizleri biz yapacak hoca ver
Biz rahmete muhtacız rahmet kapısı senin.
Adem GÜLEÇ Şiirleri
İçerikle ilgili 135 yorum yazılmış.
Benzer Adem GÜLEÇ Şiirleri:
Niye özellikle ben, neden bendeki boşluk
Herhalde benim derdim bile bile sarhoşluk
Kalbimin bir tarafı mukaddes emanetler
Geri kalan tarafta gafletler ihanetler
Bir tarafım Mekke'de secdeye varmış başım
Bir tarafım Roma'da Sezar'larla yoldaşım
Ceset benim/ruh benim,bülbül benim lal benim
Papazım ben ruhbanım hacda yanar haldeyim
Uçuyorum semada dehledikçe atları
Şimşekler çakıyordu demirden kanalları
Uçtuk uçtuk yükseldik arşa dayandık sandım
Atta derman kalmadı ben bir tasa uzandım
Sevinerek hevesle sarıldım ben bu tasa
Epey zorluk çeksem de ulaşmıştım ya arşa
Tuttuğum taş dillendi konuşmaya başladı
Her şey durdu bir anda mahlukat yavaşladı
Ben ne arzım ne sema ne de arşın başıyım
Yolcusunu bekleyen sade mezar taşıyım
Taş başıma dikildi bir de defter verildi
Gözlerimin önünde ettiklerim serildi
Sağ yanımda kıvılcım cephanelik sol yanım
Ettiğimle adalet etme bana Allah'ım
Adem GÜLEÇ
Dökülür bir gün dişlerin
Yalpalanır gidişlerin
Bir zaman bütün işlerin
Yaş düşer yavaş yavaş
Öfken kinin garezlerin
İçinde kalır sözlerin
Sürmeli badem gözlerin
şaş düşer yavaş yavaş
Seda vermezler çağrına
Gülerler gider ağrına
Yaralı yanık bağrına
Baş düşer yavaş yavaş
Dalga geçip horlarlarda
Kefen biçip bağlarlarda
Güvendiğin dağlardan da
Taş düşer yavaş yavaş
Alışırsın bunaklara
Ayrı konan çanaklara
Yağmur gibi yanaklara
Yaş düşer yavaş yavaş
Adem GÜLEÇ
Deni merkep gibi inat eyleme
Diline sahip ol küfür söyleme
Şu yalan dünyayı baki belleme
Sonu cehenneme düşersin dedim
Sabah sabah gene çatmışım dedi
Garibi yoksulu hiç gözetmedin
Zekatı vermedin faizi yedin
Acı zehir içtin şerbet belledin
Kerem etti Allah ölmedin dedim
Herhalde mübarek zatmışım dedi
Sen doymuşun fakir yesin birazda
Sonra fayda etmez malın mezarda
Çocuklar perişan babalar darda
Ümmeti Muhammet nolacak dedim
Ben kendi derdime düşmüşüm dedi
Yalan dünya için kora düşersin
Kendi zatın için kuyu deşersin
Bu dünyadan ora çıplak göçersin
Zamanında sana söyledim dedim
Süs konuşma zaten batmışım dedi
Adem GÜLEÇ