Mihriban kaya Canım öğretmenim emekli olduğunuz için çok üzülüyorum ben sınıf birincisi oldum öğretmenimin işi olduğu zaman öğtetmenim ben
Öğretmene Mektup
ABRAHAM LİNCOLN’DEN MEKTUP...
Abraham Lincoln tarafından oğlunun öğretmenine yazılmış bir mektup:
“ Zaman alacak biliyorum,
Fakat eğer öğretebilirsen ona,
Kazanılan bir liranın, bulunan beş liradan
Daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona
Ve hem de kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu.
Eğer yapabilirsen,
Sessiz kahkahaların gizemini öğret ona.
Bırak erken öğrensin,
Zorbaların görünüşte galip olduklarını...
Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret.
Fakat onu sessiz zamanlarda tanı.
Gökyüzündeki kuşların, güneşin altındaki arıların,
Ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin
Ebedi gizemini düşünebileceği.
Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan
Çok daha önemli olduğunu öğret ona.
Ona kendi fikirlerini inanmasını öğret,
Herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi.
Tüm insanları dinlemesini öğret ona,
Fakat tüm söylediklerini
Gerçeğin eleğinden geçirmesini,
Ve sadece iyi olanları almasını da öğret.
Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile
Nasıl gülümseyeceğini öğret ona.
Göz yaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.
Ona kuvvetini ve beynini
En yüksek fiyatı verene satmasını,
Fakat hiçbir zaman kalbine ve ruhuna
Fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uğultulu bir insan kalabalığına
Kulaklarını tıkamasını öğret ona.
Ve eğer kendisinin haklı olduğunu inanıyorsa,
Dimdik dikilip savaşmasını öğret.
Gülhan MUTLU Şiirleri
İçerikle ilgili 28 yorum yazılmış.
Benzer Gülhan MUTLU Şiirleri:
İlimle kucak açtın çocuğa
Sevgi, saygı kattın aşına
Büyüttün, yeşil bir ağaç ettin
Milletimi sen yücelttin.
Başka meslekleri küçümsemek istemem ama;
En kutsal senin görevin öğretmen!
Bak çevren çocuklarla dolu
Seni nasıl da candan seviyorlar.
Sanki pişmiş aşlara katıksın,
Senin düşüncen beyinlerde...
Ve senin sözlerin var ağızlarda.
Hayatıma ilinsin, gözlerime ışık
Öğretmenim sen benimsin.
Her meslekte senin izin.
inandığım güzel din;
"Seni tanı, sev" diyor öğretmenim.
Barış kapılarını açansın,
Atalarımı, kendimi bana tanıtansın.
Geleceğime ışık tutan,
Bizlere mutluluk yollarını açan ,
Bizden her şey yapansın.
Sevgidir kalplerde senin adın.
Söyledikçe kalbim çarpar bilesin.
Adayım daha henüz belki;
İlkem amacım öğretmenlik.
İçimde istek ve sevgi olsun yeterki
Ben de olacağım öğretmen!
Gülhan MUTLU
“Hasta” diyorlardı daha önce bizlere.
Bakın, görün ne olduk Ata’mızın izinde.
29 Ekim 1923’te cumhuriyeti kurarak
Baharı getirdik ülkemize.
Kurunca cumhuriyeti,
Bundan seksen iki yıl önce.
Halk bir dal gibi yeşerdi.
Cumhuriyetle bahar geldi.
Gelen baharla yeşerdi halk;
Bilgiler doldu, güneşler doğdu ülkemize.
Cumhuriyet oldu emanet bize .
Bahar geldi ülkemize.
Fabrikalar yoktu, dumanlar tütmüyordu.
Halk ;
Tarladan başka çalışacak yer bilmiyordu.
Yükseldi dumanlar göklere cumhuriyetle
Tarım da birden yürüdü ileriye.
Bahar geldi ülkemize cumhuriyetle.
Cumhuriyetle birlikte kadın hakları verildi.
Kadınlarımız mutluluğa erdi.
Ata’mızın izinde yürüyor.
Kadın artık hür yaşıyor.
Birlik beraberlik içinde
Bahar geldi diye.
Cumhuriyet en güzel yönetim.
İlerliyor bak ülkem benim.
Ata’mın izinde yürüyor.
Ülkem cumhuriyetle yönetiliyor.
Baharla dallar yeşeriyor.
Sevinelim coşalım.
Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayalım.
Türkiye Cumhuriyeti’ni ilerleterek
Baharları çokça yaşayalım.
Hoş geldim ülkeme bahar.
Gülhan MUTLU
Bir zamanlar bir yerde
Yeşillik bir alan varmış.
Fakat bu alan zamanla
Cahiller yüzünden yok olmuş.
Tarla açmak için bir cahil,
Yakmış ormanın yarısını,
Açtığı alanı tarla etmiş.
Bir iki yıl almış bol ürün,
Sonunda fakirleşince toprak,
Bu toprağı bırakıp gitmiş, çıplak.
Diğer bir cahil,
Bulamamış yakacak.
Şimdi ne yapacak?
Gitmiş ormana ,
Kesmiş bütün ağaçları.
Keserken bakmamış,
Yerine de yenisini bırakmamış.
Hangisi kolay kesilirse onu kesmiş
Ama kestikler de yaş imiş.
Atalarımız; “yaş kesen, baş keser” demişler.
Buna uymamış, uymuş cahil aklına
Kesmiş bütün yaş ağaçları
Vermiş büyük bir zarar, koca bir ormana.
Diğeri keçileri salmış ormana
Keçide gitmiş; güzel, ince filizler
Kolay bulmuş yemesini
Sonra ağaç kurumuş
Ormandan bir ağaç daha yok olmuş.
Derken güzel bir orman,
Yok olmuş aniden.
Sorunlar eklenmiş, havalar kirlenmiş.
Topraklar verimsizleşmiş.
Halk yoksul kalmış.
Gülhan MUTLU