Eğitim Sitesi

Öyle Anlar Var Ki̇̇ Şiiri

Öyle Anlar Var Ki̇̇

Hayatın güzelliklerini ,
Zorluklarıyla beraber sevmedikçe onu anlayamazsın.
Öyle anlar var ki ;
Ne kaçan fırsatları bir daha geri getirebilir.
Ne de hatalarınızı telafi imkanı bulabilirsin
Pişmanlıkla hani gözleriniz dolar da ağlayamazsın .
Öyle anlar var ki; yüreğinizi bir hüzün sarar
Buruk bir sevince dönüşür de yasınız.
Hani size ulaşan mutlu bir habere bile
Gülmek istersiniz de gülemezsiniz.
Öyle anlar var ki; büyük bir umutla beklersiniz.
Lakin; yarınların ne getireceğini bilemezsiniz.
Öyle anlar var ki; dualarım hep kabul olmayacak sanırsınız.
Daha bir içten dilemezseniz.
Öyle anlar var ki; sevdiklerinizden çok uzaktasınız,
Onların iyi ve kötü günlerinde her an,
Hep olmak isteyip de yanlarına gidemezsiniz,

İsmail UYSAL

KARMA ŞİİRLER Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer KARMA ŞİİRLER Şiirleri:

Çanakkale Şehitlerine

Allah-u Ekber, Allah-u Ekber,

Sesleri idi o gün yankılanan,

Belki de bir son Namaz'dı,

Üçyüzbin insanla hazırlanılan.



Ayrılığın hüznü var nurlu yüzlerde,

Rabbin Nusretine iman var sinelerde.

Rahman'a el-an kavuşmanın,

Coşkusu var o genç yüreklerde.



Huşu ile Salat-ı Subhu eda ederler,

Korkusuz ve kararlı idi yüzbinler.

Az ötede ise istilacı eblehler,

Nedametle zilleti bekleyenler.



Kan seylapları ile başladı savaş

Ya-Rab

Kan emmekte toprak. Yavaş,yavaş.

Gelde bugün,ölüm sahralarında bir

dolaş,

Yer ve gök feryad ile döküyor kanlı yaş.





Atila Yalçınkaya



10.12.2009




KARMA ŞİİRLER

Sakarya Şiiri

Sakarya

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.



Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.



Herşey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.



Akışta demetlenmiş, büyük-küçük kâinat;

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!



Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;



Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?



Rabb’im isterse, sular büklüm büklüm burulur,

Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.



Eyvah eyvah, Sakarya’m, sana mı düştü bu yük?

Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük! ..



Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!

Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?



İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.



Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;



Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;

Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!



Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?



Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?



Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!



Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.



Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!



İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.



Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?



Kafdağı’nı assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!



Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!



Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!



Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!



Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;

Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!



Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

KARMA ŞİİRLER

Sen Benim

Sen benim ilk okuldaki beslenme çantamdın içinde kimseyle bölüşmediğim annemin yemekleri vardı.

Sen benim misketlerimdin başkaları için değersiz ama benim için vazgeçilmez olan misketlerim.

Sen benim en sevdiğim oyun kartlarımdın yada sevemediğim çünkü biliyordum ki sevdiğim her şeyi kaybediyorum ama kaybetmek istemediğim o kadar çok şey var ki sana anlatamadığım sen gibi .

Sen benim çocukluğumda oynadığım atari salonundaki oyunlar gibiydin kazanması zor olanlarından defalarca kaybetsem de yılmak bilmeden defalarca oynadığım oyunlardansın.

Sen benim günlerce okuyup bitiremediğim kitabımsın.

Sen benim defalarca tövbe ettiğim ama yinede bırakmadığım şarabımsın.

Sen benim satır satır yazıp mürekkebimi bitiren romanımsın.

Sen benim sabahın ilk ışıklarında çıkan çayımın yanında ki ekmek gibiydin.

Sen benim için çocukluk anılarım kadar değerli

ama ben senin için çocukluk anılarım kadar ucuzdum.



Oğuzhan Pekiz

KARMA ŞİİRLER

Öyle Anlar Var Ki̇̇ Şiiri