Eğitim Sitesi

Platonik Aşk Şiiri

Platonik Aşk

Sanki kaygan bir zeminde,
Yürüyorum biteviye.
Peşimden ağır gölgemi,
Sürüyorum biteviye.
***
Deli gönlüm dert sâhibi,
Bulanık görünmez dibi.
Bir aşkı sarmaşık gibi,
Sarıyorum biteviye.
***
Gam taşırım harman harman,
Kesildi dizimde derman.
Canan için can alıp can
Veriyorum biteviye.
***
Aklım oynar yâr dendi mi,
Coşar yıkarım bendimi.
Kırık aynada kendimi,
Görüyorum biteviye.
***
Dilimde gizemli isim,
Kalbime kazınan resim,
Ben Mecnunsam bu Leyla kim?
Soruyorum biteviye.
***
Bağım dökse de gazeli,
Varsın essin sevda yeli.
Hayâlimdeki güzeli,
Arıyorum biteviye.
***
Nereye dönsem yönümü,
Kör aşk kapatır önümü.
Günüm tutmuyor günümü,
Eriyorum biteviye.

Ahmet Süreyya DURNA

Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri:

Klasik Duruş

Hayatımda çamur atmadım asla!
Yaşadığım toplumun bir ferdine
Zâlimlere alkış tutmadım asla!
Ortak oldum mazlumların derdine
Özümden yanmakta kusur etmedim
***
Tezâhür edince olgunluk şekli
Küçükleri koydum kendi yerime
Farklı pencereden baktım sürekli
Nezâket gereği büyüklerime
İhtiram sunmakta kusur etmedim
***
“Seçkin”lerin semiz katırı için
Sürmedim eşeği kurdun önüne
Geleceğin basit hatırı için
Gitmedim geçmişi inkâr yönüne
Ceddimi anmakta kusur etmedim
***
Gözden, gösterişten kaçtığım hâlde
Çektim üzerime olanca hıncı
Yükselişe kanat açtığım hâlde
Yükseklerde gördüm alçak basıncı
Engine konmakta kusur etmedim
***
Meylim vardır cömertlerin safına
Cimrilerdir esas nefret duyduğum
Hırsla, azgın nefsin tam hilâfına
Kanaat aşıdır yiyip doyduğum
Çok şükür kanmakta kusur etmedim
***
Alnım ak, başım dik Hakkın katında
Böyle girmek istiyorum mezara
Despotların devr-i saltanatında
Sezar’ın hakkını verdim Sezar’a
Asil davranmakta kusur etmedim

Ahmet Süreyya DURNA

Ahmet Süreyya DURNA

Gençlik Efsanesi

Anafor gibiydik gönül tasında
Gençliğimiz bizden farımadan önce
Çiğ düşerdi üstümüze şafakta
Bağrımıza deli rüzgâr eserdi
Sararıp kurumadan önce
Göğ ekin gibiydik şu hayat tarlasında
Heyhat!

Ayağı sekili gözü sürmeli
Alnı sakar haşarı tay gibiydik
Durup dinlenmek nedir ki yorulmak nedir
Bilmezdik nicedir
Ve âdetâ bir çelik yay gibiydik
Heyhat!

Sığmazdık kabımıza kabuğumuza
Heyecanlıydık
Kalaycı körüğünden farksızdı yüreğimiz
Patlamaya hazır volkan gibiydik
Beyine sıçrayan kan gibiydik doğrusu
Tâbir-i câizse eğer
Çiçeği burnunda delikanlıydık
Heyhat!

Düşünce ufkumuz tahayyülümüz
Sonsuza açılan kapıydı sanki
İhtilâl yapardık sıfır üç sularında
Ay ışığında
Devlerin uykuya daldığı anda
Vira kamçılanan cesaretimiz
Göğsümüzde kargir yapıydı sanki
Heyhat!

Biz idik Zaloğlu Rüstem evet
Şâh-ı Merdan Ali biz idik ahey!
Ya öyle inanırdık
Ya da kendimizi öyle sanırdık
Dik bakışlı Aslanların yatağı
Yiğitlerin merkez üssü otağı
Köroğlu’nun Çamlıbel’i biz idik ahey!
Şahbazları gözünden gölgesinden tanırdık
Heyhat!

Sonunda anlaşılan görünen veçhesiyle
Hazin ve gerçek olan
Silüetten ibaretmiş o netâmeli hayat
Gayrısı yalan...
Ömür yıldızımız kaymak üzere
Tadı yok böylece bitkisel yaşamanın
Hava kirli ekmek küflü su bayat
Hâsılı gidip de dönmeyenlerin
Biz de gideceğiz gittiği yere
Heyhat!

Ahmet Süreyya DURNA

Ahmet Süreyya DURNA

Dağ Türküleri

Çıkar da heybetli doruklarına
Dağlara söylerim türkülerimi
Aldırmadan boranına karına
Dağlara söylerim türkülerimi
***
Tutmam gayrı el âlemin yasını
Kim güderse gütsün kan davasını
Soluyarak temiz hür havasını
Dağlara söylerim türkülerimi
***
Kartallar göçeli bomboş yuvalar
Tuhaftır serçeler şahin kovalar
O z a n ı n a kulak vermez ovalar
Dağlara söylerim türkülerimi
***
Hak için harcadım hep nefesimi
Yerden yere çaldım haksız kesimi
Artık kurtlar kuşlar duysun sesimi
Dağlara söylerim türkülerimi
***
Çiğdemi çirişi bol yaylalara
Çağıl çağıl akan soğuk sulara
Issız koyaklara sarp kayalara
Dağlara söylerim türkülerimi
***
Ruhsuz, vurdum duymaz sağlara inat
Işkınsız üzümsüz bağlara inat
Çarpıklığa teşne çağlara inat
Dağlara söylerim türkülerimi

Ahmet Süreyya DURNA

Ahmet Süreyya DURNA

Platonik Aşk Şiiri