Şehit Babası
Sabahın mahmurluğunu atmadan üzerimden,
Çalan kapının şiddetine fırladım birden,
Bizim köyün dertleri de bitmez maazallah,
Yine bir şeyler olmuş hayırdır İnşallah,
Yıllar bu bedeni çok yordu,
Muhtarlık ah ne zordu,
Gözlerimi ovuştururken açtığım kapıda,
Duruyordu heybetlice iki Jandarma,
Ne o koçlarım yine kız mı kaçırdılar?
Yoksa Memed’in bağından meyve mi aşırdılar?
Ya bu köyün gençleri ne anlarlar bu işten,
Muhtarım ama,memnun değilim bu gidişten,
Erzurumlu Jandarma dönerek Konyalıya,
Nasıl anlatalım bu durumu Yahya dayıya,
Ah ah kahpe felek, çivisi çıkık dünya,
Bu çorabı da başımıza ördün ya,
Nasıl söyleyip,nasıl anlatacağız,
Muhtarın yüzüne nasıl bakacağız,
Şehitlerin birisi köylün, diğeri ise oğlun
Kelimeler tutuklu,yürek yorgun, biz yorgun,
Bizim gibi yeşiller içinde gitmişti dağa,
Kahpeler,şerefsizler düşürmüşler tuzağa,
Tam on kişiymişler başlarındaki çavuşla,
Böyle hain bir pusu görmemişti Ulukışla,
Şehitlerin bayrağa sarılı tabutlarını görünce,
Derinden bir of çekti muhtar emice.
Yinemi Allahım,yinemi hüzün kucağı
Yinemi birilerinin yandı tutuştu ocağı,
Bitsin artık bu çile bitsin artık,
Yetsin akan kanlar yetsin artık,
-Tanıyor musun, muhtar bu kimin oğlu idi ?
-Aman Allahım bağcı memetin koç yiğidi,
Muhtarın hızlanarak çoğaldı kalp atışları,
Komutanında damla damla akıyordu gözyaşları,
Hisseti muhtar,diz üstü çökerek sarıldı yavrusuna,
Kanlı elbiseleriyle şehit, gülümsüyordu babasına,
Bu ne tarifsiz acıydı,bu ne yaman bir işti
Teskeresine üç ay varken kınalım şehit düştü,
Arş-ı alayı aldı yakarışlar,
Yavruuum yavrum diyen bağırışlar,
Muhtarı susturmak nasıl mümkün olacaktı,
Ateş düştüğü yeri yakıyor,sadece bakacaktı,
Evet üzülecekti muhtar, kahr olacaktı ama,
Evlat kendinin olunca yürek dayanmıyor buna,
Bitsin artık bu çile bitsin artık,
Yetsin akan kanlar yetsin artık,
Yine Allahım, yine hüzün kucağı
Yine birilerinin yandı, tutuştu ocağı,
Böyle giderse eğer bitmez bu çile,
Kalanlar duyarsız, gidenlere güle güle
Susmayın,korkmayın durdurun bu ateşi,
Hesapları bırakın,balçıkla sıvamayın güneşi.
Selam sana ey şehidim,binlerce selam sana,
Resulün komşususun, yeter bu kelam sana,
Adım SELİM
Selim ADIM Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gardaşım
Palandöken gibi ,beyazdık,
Nice büyük tarihler yazdık,
Şimdi birbirimize düşüp,
Baktık seyrimize gardaşım,
Vefa kalktı,dostlukta kalktı,
Alem gelişti dadaş baktı,
Hani böyle mi olacaktı ?
Söyle hayrımıza gardaşım,
Hani dadaştık ,biz gardaştık
Niye ki böyle azgınlaştık,
Kalem yerine bıçak aldık,
Vurduk böğrümüze gardaşım,
Biz ki doğunun Parisiydik
İlim ve irfan varisiydik,
Bakmadan, dostça severdik,
Ayrımıza gayrımıza gardaşım
Yetişip,gelişip hep kaçtık,
Konu komşumuzla savaştık,
Söyle ha bu nasıl dadaşlık,
İhanet Şehrimize gardaşım.
Bilelim dedim bu durumu,
Sevelim canım Erzurum’u
Gardaşlık,dadaşlık şuurunu
Verelim yavrumuza gardaşım.
Adım SELİM
Selim ADIM
Necip Fazıl'a Dair
Bir millet düşünün içinde Necip olan,
Fazileti ilim,ilimi Çinden alan,
Onu anlamak,yaşadığını bilmektir,
Yazdıklarını anlamak,onu görmektir.
Kaldırımlarda ararken,Çile'de buldum,
Çileyle geçti ömrüm,kaldırımlarda öldüm.
Kelimeler onda tamamına ermişti,
Ne var ne yoksa da önümüze sermişti,
Sakarya Türküsünü yıllarca söyledik,
"Özyurdumda garibiz"bunu geç öğrendik.
Yüce rabbim makamını cennet eylesin,
Gençler seni okusun,sözlerin söylensin,
Garip Selim'im yolunda tozum üstad,
Seni anlatmaya yetmez sözüm üstad.
Selim ADIM
Sen
Ah sen yokmusun sen,
seni ne kadar sevdiğimi bir bilsen,
sen benim birimsin,
sen gönlümün sokak lambasısın
yakamadığım,
Görüpte yüzüne bakamadığım
hayallerimin kahramanı,
sevgi ateşimin dumanısın.
çimen yeşilim,sevda türküm,
sen her şeysin,her bir yerimde
Selim ADIM