Bu şiir yaşar ümit oğuzca Bu şiir ümit yaşar oğuzcanındır isimsiz değil
Sen Bilirmisin ?
Sen !
Uykusuzluk nedir bilir misin?
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı?
Gözlerini tavana dikip, düşündüğün oldu mu bütün gece?
Ve bütün bir gün, belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?
Gelmeyince, seni aramayınca, ölesiye ağladın mı?
Sonra çekilip en kuytusuna yalnızlıkların, dev bir ağacın altında ölmeyi,
bir teselli aramayı ,ıssız parklarda, tenha sokaklarda,
deli divane yollara düşüp, yaşlanmış bir köpek gibi,
eskimiş bir gömlek gibi, atılmış hissettiğin oldu mu?
Sevmekten, günler, geceler boyunca yürümekten, yüreğin hiç yoruldu mu?
Sen ! yalnızlığın acısını bilir misin?
Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına?
İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtımı?
Bütün gururunu çiğneyip, sevdiğinin geçtiği yollarda,
bastığı toprakları eğilip öptün mü?
Sen !
Çaresizlik nedir bilir misin?
Sen !
Yokluk nedir gördün mü?
Yanan başını duvarlara vurup,
parçalamak geldimi içinden?
Sen !
Her gün bir defa daha öldün mü?
Böyleyim diye ayıplama beni.
Bir gün kendimi sonsuzluğun koynuna bırakırım,
yaralı ve yenik bir insan gibi, darılma!
unutma ki her seven adsız bir kahramandır.
Unutma ki insan sevebildiği kadar İNSANDIR...
İsimsiz Şiirleri
Yazılan son 7 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 7 yorum yazılmış.
Benzer İsimsiz Şiirleri:
Tanımayan var mıdır
Şu Nasreddin Hoca’yı,
Düşünebilir miyiz
O, olmadan fıkrayı?
Bir güzelce anlatır
Nükte ile herşeyi,
Öğretir hepimize
Kahkahayla gülmeyi.
Çocukları çok sever
Arkadaştır onlarla,
Ne kadar öğünsek az
Nasreddin Hoca’mızla.
Atasözü, deyim, fıkra
Çok şey bırakmış bize,
Hoca’mızdan sevgiler
Çocuklar hepinize.
Hoca çıkmış, dam aktarmış damda.
Kapı çalmış bir an.
Eğilmiş bakmış: Bir adam.
Adamda Ne üst ne baş… Perişan.
Merak etmiş, sormuş:” Kimi istedin?” ”
Seni Hocam, biraz aşağıya in.”
” İyi ama, ağam, işim acele,
Ne söyleyeceksen oradan söyle.”
” Bir ricam var senden, küçük bir ricam.
Aşağıya insen ne olur, Hocam?”
“Herhalde işi mühim. Anlamak gerek.
Bakalım neymiş muradı?” diyerek
Takım taklavatı bırakıp dama
İnmiş kırk bir basamak merdiveni.
Açarak kapıyı sormuş adama:
” Söyle. Ne var? Niçin indirdin beni?”
Adam demiş ki:” Hocam, ne olursun.
Allah kazadan beladan korusun.
Dert verip derman aratmasın Rabbim.
Sevaptır bir sadaka ver, fakirim.”
Bu lafları duyunca
Deliye dönmüş Hoca.
Ta damlardan inişine mi yansın,
Yarıda kalan işine mi yansın?
Ama Hoca bu, kurnaz…
” Hele yukarı gel benimle biraz
Üst tarafını orada söylersin.”
Varınca, ikisi de nefes nefese, dama,
Hoca dönmüş adama,
Demiş ki:” Allah versin.
nasrettin hoca içerleyip,
kürkünün kendisinden daha çok değer görmesine,
’’ye kürküm ye’’diyeli yüzyıllar geçmiş
insanoğlu durur mu hiç,
bu konuda da ilerlemiş..
devir artık,
ye kürküm ye,ye,ye devri
üzerinizde ki bez parçaları ne kadar kaliteli,
sizde ancak o kadar güzelsiniz,ancak o kadar değerli
ha,aksini mi iddia ediyorsunuz sizde benim gibi
hiç kusura bakmayın ama,
sizinde modanız geçmiş
tıpkı üzerinizdekiler gibi..
Ortalama insanda
Herhangi bir günde herhangi bir orduya
yetecek kadar ihanet,
nefret, şiddet
ve saçmalık vardır.
VE Cinayet konusunda En Becerikliler
Cinayet Karşıtı vaaz verenlerdir
İsimsiz
Bir dert oldun sen ömrüme
Daha tıfıldım düştün kalbime
Bu memleketin her yerinde
Tenin kokar diyemedim
Her sabahımın ilk güneşi
Her gecemin ay neşesi
Sen kalbimin bir tanesi
Sensin sen diyemedim
Hayatımı bir ateş sarar
Gönlüm bana seni sorar
Yokluğun aklıma zarar
İçimi sana diyemedim
İsimsiz
İlk kavgamızdı bu
Yaralanmış mıydık ki derinden?
İlk kırgınlıktı bu
Üzülmüş müydük ki bilmeden
Çıkmıştı amansız bir söz hissetmeden
Pişman olmuştum gözyaşlarımı silmeden
Gururuma yenildim akşam güneşim
Söyleyemedim narin bir söz seni incitmeden
Sıla gibi üzdün beni ey sılam
Yar elinde yareme açtın koca bir yaram
Naz etme ürkek yar, etme dünyayı haram
Cayma verilmiş yeminlerden, ben nasıl dayanam
Düşürme mecnun misali bu yüreği çöle
Üzülme sakın, bakma dilimdeki arsız söze
Görseydin gözleri, gülüp geçerdin yalan sözlere
Hala inanmıyorsan, bak seni anlattım cümlelere
İsimsiz