Şiirimde Sen
kalemim mürekkebim
ülkemin semtleri.
ben senin için;
muş da ova ağrı da dağ zümrü de anka
bak güzelliklerime..
derinden derinden,
bata işlesin içine.
ben seni ararken;
ağrı dağı'nda çiğdem
yazın çölde çölde bir damla su
damarında gezen kan.
ben senin için;
su,toprak,hava,nefes.
ben bittiğimde sende...
bende
bizde
ikimiz yan yana
gideceğiz cehenneme.
ben senin için;
zebani,rıdavn,katibin.
soracağım,
söyleyeceksin,
susmadan,soluk almadan
çakacak şimşekler tepene
özleyeceksin
beni,beni şairini,
kağıdını,mürekkebini
bitti bu ''kara sevgi''
İsimsiz Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Senin İçin
Yüreğimde saklı kuytu yaranın,
Sensin dermanı ey makber-i peri.
Aşkının ateşine attığın bu yürek,
Gülistanda yaşar gibi çok mutlu şimdilerde
Bir heyula olarak geçmiş onca sene,
Nasıl da hasret yaşamışım o güzel sese?
Gözlerinden saçılan o muştu, o neşe;
Yaktı gönlümü, kül etti şimdilerde
Endamınla sümbülü ram eyledin,
Bülbülü küstüren o güzel sesin,
Gülleri kıskandıran güzelliğin,
Aklımı almaz mı sanırsın şimdilerde
Hasretin kervanına katıldım yürüyorum,
İsmini zikrederek sahrayı geçiyorum,
Her nere baksam gül yüzünü görüyorum,
Hayalinle baş başayım ben, şimdilerde
Gönül tahtımın prensesi sensin,
Atamam içimden seni, bilesin;
Sevgilim kim bilir nerelerdesin?
Sende beni düşünür müsün şimdilerde
Seni gördüğüm o ilk günden beri,
Yalnız sen varsın aklımda güzeller güzeli,
Seviyorum seni deliler gibi,
Sende beni sevdiğini söyle şimdilerde
İsimsiz
Sevgiyi Yüreğinden Eksik Etme!
Kendimle savaşım ve duygularımla verdiğim o sayılı mücadele Sanırım bu gece sona erdi.
Ve ben ilk defa demir kapıların ardında gizli güneşimin senin yüreğine doğmasına izin verdim.
Hiç böyle olmamıştım ben bilmem, belki de olmuştum...
Gökyüzünü izledim bütün gün. Ve ağaçları ve kuşları ve seni...
Öyle huzur dolu ve öyle mutluydum ki, içimde taşıdığım ve
ağır diye nitelendirdiğim bu sonsuz sevginin aslında beni
yenileyen tek duygu olduğunu farkettim her tebessümde.
Çünkü, gözlerimde senin derinliğin, ellerimde senin sıcaklığın
ve ruhumdaki varlığınla beni sen, sadece sen yaşatıyordun...
Ve artık ağır gelmiyordu bu aşk bana. Özümdeydi ve bir parçamdı
tıpkı senin gibi... Aşık olmaktan utanmadım bu gece...
Eskiden hafif derdim bu yüce duyguya, sadece hafif...
Belkide gereksiz bulurdum, bilmiyorum.
Kalpte derin, koparması zor ve sürekli içerilere işleyen korkunç
bir yara olduğunu düşünürdüm aşkın. Belki de doğru... Yaraydı.
Ama gelişimini izlediğin ve kendi ellerinle iyileştirdiğin bir yaraydı bu.
Şimdi, kalbimdeki yaranın acısı, o yürek yanması daha da büyüyor.
Bu çektiğim acı, sana olan sevgimi yüceltiyor, sonsuzlaştırıyor adeta...
Bilmezdim duyguların en yücesini bu derde düşmeden önce ve
hissetmezdim hiçbir insanı böyle yüreğimde seni sevmeden önce...
Bu gece odamın duvarları haykırdı bana,
"Aptal! Bunun adı aşk." diye.
Ve susturamadım kalbimin çığlıklarını... Derken gözyaşlarım
ve hıçkırıklarım bozdu gecenin bütün o güzelim sessizliğini
ve uyandırdı beni tatlı rüyamdan.
Sen rüya idin, ben rüya idim ve yaşam koskocaman bir rüya
idi yalnızca... Beni sana bağlayansa gördüğüm rüyanın
en büyülü, en şehvetli anıydı sadece...
Biliyorum, sen beni hiç tanıyamayacaksın. Belki, hiçbir zaman
cesaretimi toplayıp konuşamayacağım seninle;
Ama senin o büyülü sevginle yaşayacağım.
Kimbilir... Belki de bir gün, bir yerde görüşmek ümidiyle...
Sonsuz Sevgiyle Kal...
Sevgiyi yüreğinden hiç ama hiç eksik etme...
İsimsiz
Mevsim Yaz
Şimdi mevsim yaz,
Zamanıdır doyasıya gezmenin biraz.
Elinde bavulun doğru güneye,
Zamanın yoksa o zaman Şileye.
Şimdi mevsim yaz,
Tutulmuştur şimdi köşe başları.
Başlamıştır artık yaz kaçamakları,
Ne yürekler yakacak tatil aşkları.
Şimdi mevsim yaz,
Serin sular şifa verecek yanmışlara.
Bir sene çalışıp da yorulmuşlara,
İş güç arasında kaybolmuşlara.
Şimdi mevsim yaz,
Baharı yaşayanlara mevsim yaz.
Benim gibi sonbaharda olanlara kış ayaz,
Galiba bahar mevsimini kaçırdık biraz.
Şimdi mevsim yaz,
Sen yaz be kardeşim yaz.
Neyine gerek senin şimdi bu yaz,
Sen otur dertlerini yaz kaderini yaz.
İsimsiz