aygün çok güzelll
Son Zil
Cıvıl cıvıl ses veren koridorlar,
Neden bugün suskun, sessizsiniz?
Yoksa matem mi tutuyorsunuz ne,
Şen şakrak öten kuşlarım nerede?
Çiçek çiçek acan okul bahçesi,
Ya sen neden böyle boş ve sessizsin?
Hani çocuklar al satıp bal satardı,
Çocuklar canımıza can katardı.
Durmadan çın çın öten okul zili,
Bıktın mı . sende mi yoruldun? söyle,
Duymuyorum şakıyan şen sesini,
Mazi oldu yıllarım bundan böyle.
Biliyorum son zilin çaldığını,
Benim için bir daha çalmayacaklar,
Sesleneceğim kimse kalmadı artık,
Gitti, gelmez bir daha şen çocuklar.
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 13 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 13 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Nerde eşin senin yaralı durnam?
Sana da kıydılar ah ölem ölem!
Kanadım kırık, isterdim eş olam
Kimler kıydı sana ah ölem ölem!
Benim gibi ayrılmışsın yarinden
Senin gibi yaralıyım derinden
Hayır gelmez bize yaban elinden
Gel artık gidelim, gidelim durnam.
Feryadın titretti Arş-ı âlayı
Sana kıyan zalim bulur belayı
Ben de terk etmişim gayrı sılayı
Gel artık dönelim, dönelim durnam.
Yolunu yitirip döndün tersine
Bağır, kurban olam yanık sesine
Yığılıyor acı, dert, dert üstüne
Beni de, beni de al yanına durnam.
Adın geçti artık sazın teline
Uğrar isen eğer Ahlat eline
Benden selam söyle allı geline
O da benim gibi garip de durnam.
Ahmet ALPTEKİN
Annesine
Bir gül verdi
Yumurcak!
Annesinden
Sevgi ister
Kucak kucak
Yumurcak!
Bakışları
Umut dolu
Kalbi de
Küçücük
Sıcak mı sıcak!
Yumurcak!
Sözlerine
Bakın sana.
Neler diyor
Duyun sana
Ay kalbim duracak!
Yumurcak!
Sevgi üstüne
Bütün sözleri
Dinle bak
Büyüyünce
Şair olacak
Yumurcak!
Kızlara
Şiirler yazacak
Hem de
Kucak kucak
Yumurcak!
Yumurcak!
Ahmet ALPTEKİN
Kale içerisindeydi asıl soyun,
Dört kolun vardı, dört yana uzardın.
Yüksek değildi, kısacıktı boyun,
Şöyle böyle üç dört metre kadardın.
Arkadaşın yoktu,çevren bomboştu,
Denize yüz adım mesafedeydin.
Üzümsü meyven ne kadar da hoştu,
Bağdaki dutun yavrusu gibiydin.
Meyvelerin kankırmızı, kapkara,
Her gün biraz daha olgunlaşırdı.
Koşar uzanırdık yüklü dallara,
Kanın üstümüzde iz bırakırdı.
Çok kere dayak yerdik annemizden,
Üstümüz başımız kirlendi diye.
Yine de gelir, vazgeçmezdik senden,
Sen de bizi beklerdin o tepeye,
Van gölü, altın kumsal ve kara dut,
Bizim için asla vazgeçilmezdi.
Geldi geçti kalmadı eski umut,
Çocukluğun verdiği bir hevesti.
Son gördüğümde bir dalın kalmıştı,
Kurumuş, hayalete benziyordun.
Yıllar herşeyi elinden almıştı,
Derdin belli, geçmişi özlüyordun.
Ne üzülürsün canım dut ağacı,
Dünyaya kazık çakamazsın ya.
Bilirim dostlardan ayrılmak acı,
Olsun, sonunda toprak olmak varya.
İşte o zaman başka bir varlıkta,
Canlanır birleşen hücrelerimiz.
Uzak değil belki de çok yakında,
Seninle yeniden bütünleşiriz.
Ahmet ALPTEKİN