Cebe Giren
Kablolu telefonlar vardı.
Az görüşürdük.
Çok para yazmasın diye.
Cebe kadar girdi.
Artık cebimizden yer oldu.
Kalan
Geceyle güzeldi evin.
Geceyle gelen evimizdi.
Ellerin var senin.
Yemekler yapan.
Tadı damağımda kalan.
Aynalar
Aynalar kendini kendine gösteren.
Seni yalnızken sevdiğine götüren.
Kaybolur
Gökteki yıldızların korkunç karanlığında.
Kaybolur uçarak kara gölgesi yalnızlığın.
Sarmaşık
Gönlüm çukurlara dalan düşünceli gün.
Zehirlenen sarmaşık, gözlerde düğün.
Aklım
Aklım derin anlamları inceler.
Anlamaya çalışır.
Derin anlamları.
Suları İter
Bir aynada görünen kardan.
Dağılır gün beyazı.
Suları iter kaldırımlarda.
Gecelerim.
Söz Kuşandığı
Yağmur rüzgardan eser gibi yağıyor.
Ellerimde.
Dualarını alıyorum.
Sevginin söz kuşandığı.
Sızan
Bir bulutun ardından gidiyor.
Gemiler.
Yağmurun ıssız köşelerinden.
Sızan.
Toplulukla Eş Yaşayanların
Güne eş olamayan.
Bir insanın yaşamı.
Başlangıç
Okul yolunda bulmuş sanmış.
Bir öğrencinin ilk dudakla okuduğu harfti.
Okumak.
Gidip Gelen
Gözler izler.
Beyin.
Nereye gittiğini düşünmeye başlar.
Sorular, sorular.
Bir gider.
Bir gelir.
Yürümek
Akşam yürür.
Geceye.
Gece yürür.
Yarısına.
Sonrası sabaha...
Anadolu'm
Büyük bir gecedir Anadolu'm.
Rengarenk.
Büyük bir gündüzdür.
Renklere hazırlanan.
Dikmek
Kanaviçesini diker Anadolu kadını.
Can Yücel'e anlatır.
Anadolu'm dikerim.
Böyle
Güneşin sessizliğinde bırak beni
Ben böyle mutluyum.
Kendim ve doğam.
Annem
Ekmek parası yük getirir kalabalık ailelere...
İşte bu yüzden!
Rahat geçinmek için ekmek yapan annem.
Hamal
Bir şehre yayılmış insanlar.
Bir şehrin bir çok köşesinde.
Sırtlarına kuşanmış ağır yükleri.
Ağır ağır yürüyen hamallar.
Şehir olmuş, yüzleri.
Yaşadığı şehri taşıyan vücutlar.
Trafik Kadın
Kırmızıda duran utangaçlığı üzerinde.
Sarı saçları yürümeye hazır.
Yeşil gözleri geçiyor.
İnsan bakışlarıyla bir kadını.
Bülent Tüsen
Bülent TÜSEN