Teyzem Gitt
Ne kadar severdim seni teyzem
Gözlerine bakmak ne kadar huzur verici bilir misin teyzem varlığın
Ne kadar güzeldi tıpkı cennet ortasında gibi peki ya yokluğun
Cehennem gibi teyzem işte varlığın
Ve yokluğun TEYZEM
İsimsiz Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Yeryüzü müsün?
gökyüzündeki yıldızlar kadar parlak mı yüzün?
herkeste vardır biraz mutluluk biraz hüzün,
sen yeryüzündeki bir tek gül müsün
yoksa bir ömür mutlu olmayan,
hüzünlü müsün?
hüznünü gökyüzündeki yıldızlarla örtecek kadar
söyle bağırarak son nefesinle çağırarak
güçlü müsün?
sen yeryüzündeki bir tek gül müsün?
yoksa üzeri mis kokulu kır çiçekleriyle örtülü
YERYÜZÜ MÜSÜN?
İsimsiz
Kardeş...
Bıraktık her şeyi şehre geldik
O güzel günleri unuttuk kardeş
Hileyi hurdayı hep burada bildik
Şehirde eridik bittik be kardeş
Birini birinden üstün gördüler
Müteahhitler harçsız duvar ördüler
İşçisinin mazlumun hakkını yediler
Hakkımızı yedirip sustuk be kardeş
İşçiler zor ediyor ayın başını
Mazlumlar siler hep gözyaşını
Altından yaptırır mezar taşını
İşverenler yakayı bırakmaz kardeş
Etmedim mazluma asla ihanet
Eyledim garibe bende merhamet
İyi niyetten kaybetti Mehmet
Mazlumun ahını almadım kardeş
Hep cefa çektik gülmedi kader
Hayatımız oldu bize hep keder
Güvenme kimseye hep heder eder
Güvenimiz kimseye kalmadı kardeş
Fakiriz diye yok barakamız
Çok şükür bozuk değil kanımız
Hep darbelerle dolu bu sol yanımız
Yaralıyız ölmeden öldük be kardeş...
Kederli Şair Mehmet 23
İsimsiz
Sevgiyi Yüreğinden Eksik Etme!
Kendimle savaşım ve duygularımla verdiğim o sayılı mücadele Sanırım bu gece sona erdi.
Ve ben ilk defa demir kapıların ardında gizli güneşimin senin yüreğine doğmasına izin verdim.
Hiç böyle olmamıştım ben bilmem, belki de olmuştum...
Gökyüzünü izledim bütün gün. Ve ağaçları ve kuşları ve seni...
Öyle huzur dolu ve öyle mutluydum ki, içimde taşıdığım ve
ağır diye nitelendirdiğim bu sonsuz sevginin aslında beni
yenileyen tek duygu olduğunu farkettim her tebessümde.
Çünkü, gözlerimde senin derinliğin, ellerimde senin sıcaklığın
ve ruhumdaki varlığınla beni sen, sadece sen yaşatıyordun...
Ve artık ağır gelmiyordu bu aşk bana. Özümdeydi ve bir parçamdı
tıpkı senin gibi... Aşık olmaktan utanmadım bu gece...
Eskiden hafif derdim bu yüce duyguya, sadece hafif...
Belkide gereksiz bulurdum, bilmiyorum.
Kalpte derin, koparması zor ve sürekli içerilere işleyen korkunç
bir yara olduğunu düşünürdüm aşkın. Belki de doğru... Yaraydı.
Ama gelişimini izlediğin ve kendi ellerinle iyileştirdiğin bir yaraydı bu.
Şimdi, kalbimdeki yaranın acısı, o yürek yanması daha da büyüyor.
Bu çektiğim acı, sana olan sevgimi yüceltiyor, sonsuzlaştırıyor adeta...
Bilmezdim duyguların en yücesini bu derde düşmeden önce ve
hissetmezdim hiçbir insanı böyle yüreğimde seni sevmeden önce...
Bu gece odamın duvarları haykırdı bana,
"Aptal! Bunun adı aşk." diye.
Ve susturamadım kalbimin çığlıklarını... Derken gözyaşlarım
ve hıçkırıklarım bozdu gecenin bütün o güzelim sessizliğini
ve uyandırdı beni tatlı rüyamdan.
Sen rüya idin, ben rüya idim ve yaşam koskocaman bir rüya
idi yalnızca... Beni sana bağlayansa gördüğüm rüyanın
en büyülü, en şehvetli anıydı sadece...
Biliyorum, sen beni hiç tanıyamayacaksın. Belki, hiçbir zaman
cesaretimi toplayıp konuşamayacağım seninle;
Ama senin o büyülü sevginle yaşayacağım.
Kimbilir... Belki de bir gün, bir yerde görüşmek ümidiyle...
Sonsuz Sevgiyle Kal...
Sevgiyi yüreğinden hiç ama hiç eksik etme...
İsimsiz