Yaşanmamış bir çocukluğun Sevinç’i, pas tutan duylarda cabası. Hani bazı anne babalar hikayeler anlatırya çocuklarına, uyumadan önce. Benim hiç hikayem olmadı, gözlerimi her kapattığımda kendim yazdım hikayemi, karanlıkla tanışıp ahbap olduğum zamanlar denk bu bahsettiğim, uçurumlardan sarmak istedim, bir masal sabahında uyanmak için. Yüzümün gülmesi ;yapması zor bir kas hareketinden ibaret. Yeni günler doğuyor, her biri bir öncesine ihanet. Uyurken bile tam kapanmayan gözlerim kararmakta, kurduğum hikayeler eski bir salıncakta sallanmakta, ne yapmak gerekli! Bir avuç huzur mu mutlu edicek beni? Çuvallar la para mı? Karamsarım bu aralar hiç olmadığım kadar. Yalnızlık ne biliyormusun? Etrafındaki kalabalık yada tek başına olmak değil; yalnızlık kurduğum her hayalde tek olman. Hayaller sınırsız derler, benimkiler hissettiğim kadar.... bu gün yazıcam, uzun zamandır sustum, hani dedim ki biraz da susmayı dene içinde kalsın. Hiç olmayan kulaklara fısıldadım ben senelerce , hiç duymayan kulaklar, vaar olduklarından bi haber insanlara anlattım ben o kulakları sonra fark ettim biliyormusun hasta olduğumu, mutlu olmaya 5 kala cehennem benimki. Mezarlıklara gidermisin hiç ? Ben sebepsiz giderim bazen; otururum orda saatlerce tek beden tek düşünceyle, konuşurum onlara; kim daha ölü lan! Derim, susar onlar ama bazen suskunluk en büyük cevaptır. Ne acı gerçekten ne acı hani acı olan ne söylesene biri bana acıyı tanımlaya bilir mi?? Bir çocuk bisikletinden düşer bir çocuk annesini kaybeder bunlar acı gibi duruyor ama ya bir çocuk hiç çocuk olmadıysa, onun için acı olan ney olur ki? O çocuk çocuk olmadığına yanmaz ki cünki; yaşamadığı bir duyguyu özleyemez. Şunu demek istiyorum sana; elin kesilir ya kesildiğini daha önce kesik olmadığı için hissedersin ama olmayan bir el kesilmez. Enis asıl
KARMA ŞİİRLER