Zaferin Sesi
Nasıl tutsak yaşarım söyleyin bana?
Şehitlerin kanı düşmüş toprağa,
Siper ettim bedenimi hilal bayrağa,
Ya istiklal ya ölüm dönmem bir daha.
Parlayan yıldızlar şahidim olsun,
Şu al bayrağım kefenim olsun,
Vatan için ölüm ant olsun,
Ya istiklal ya ölüm dönmek yok artık.
İstikbal uğrunda binler yürüyor,
Yanlışa sapanlar bunu biliyor,
Dünya sessiz kalmış öyle izliyor,
Ya istiklal ya ölüm dönmek yok asla.
Kirli oyunlar kuruyor düşman,
Ülkemin üstünde haince plan,
Sokağa dökülen binlerce insan,
Ya istiklal ya ölüm dönmek yok inan.
15 Temmuz’da sahne kurulur,
Düşman bir kez daha yine yanılır,
Tarihe bu günde böyle yazılır,
Ya istiklal ya ölüm dönmek yok asla.
Binlerce insan sokağa çıkmış,
Tankların önüne kendini atmış,
Hainler düşmana ruhunu satmış,
Ya istiklal ya ölüm dönmek yok artık.
Bu vatan uğrunda şehit oldular,
Küçücük çocuklar yetim kaldılar,
Tabuta sarılıp vatan dediler,
Ya istiklal ya ölüm dönmek asla.
Tarihin sayfası zafer doludur,
Giden yol hakkın yoludur,
Bu milletin yüzü hakka doğrudur,
Ya istiklal ya ölüm dönmek yok asla.
15 Temmuz’un adı konulur,
Halkın zaferi diye anılır,
Demokrasi işte böyle korunur,
Ya istiklal ya ölüm dönmek yok asla.
MELİS KÖSE/ BURSA MUSTAFAKEMALPAŞA
KARMA ŞİİRLER Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Sen Öldün, Ölüm Güzel Demektir
Çehreler, manzaralar bir tek elem sahibidir,
Hepsi bir günde içinden çöküvermiş gibidir.
Neye baksam, kimi görsem dövünür hıçkırarak;
Yorgun argın yarı yollarda kalır her yaprak.
Dökülür gözyaşı halinde solan yapraklar
Matemin gezdiği başlarda sayılmaz aklar.
Yaşların çizdiği yüzlerde çoğalmış kırışık,
Kalmamış sisli ufuklar gibi gözlerde ışık.
Sanki bin yıl yaşamış gamlı cihan bir günde!
Çocuğum ilk acıdan sarsılıyor ömründe,
Eşimin benzi kül olmakta anarken yarını
"Gitti yavrum!" diyen annem yoluyor saçlarını.
Bu giden yolcuyu bir boyda yaratmış Yaradan!
İlk asırdan beri hiç bir gidenin ardından,
Bu kadar yandığı dünyada bilinmez Türk'ün,
Atatürk öldü, bütün millete can verdiği gün.
Sen ki yüksek doğarak gün gibi yüksek yaşadın,
Daha yüksekti ölürken yaşayanlardan adın,
Sana baktıkça güneş titriyor, ay kıskanıyor
Çünkü yüksek yaşamaktan büyük ölmek daha zor.
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
Gönderen: Ebru OCAK
KARMA ŞİİRLER
Gönül Hatırası
Ayrılığın en aşina resmi oldu gitmelerin
Ayrılığın can yakan bir gönül hatırası
Bu şehirde böyle veda görülmedi görülmez
Yağmur değil sağanak gibi düştü cefası
Çok eski bir tanıdıktır acın içimde
Ne yana baksam görürüm onu
Her an bir yerlerden çıkacak gibi
Geçmez zaman bir meltem savurur beni
Gitmelerin o acıyı kibrit gibi tutuşturur
Bin ah olur içimde, beni gamla buluşturur
Söndürmedi bu vedalar sönmedi hasretin
Yokluğun bir hiç oldu kaldı gönlümde
Senle geçen zamanı tutamadım gitti
Sensizlik kahreden bir gönül hatırası...
Ebrar Mutlu
KARMA ŞİİRLER
Şiirin Türküsü
‘’Yalnızlık işte dedim.
Yok, dedi, sevme arzusu.
Bir tek ölüler yalnızdır.
Bir daha ürperdim. Gülümsedi.’’ (Alıntı)
Geniş açılı bir pencerede savrulan yemleri yorgun kuşların belki de türkü yakmaya gebe bir günün ilk saatleri.
Noksan olan nice şey var ve nice insan tüylerimi ürperten gerçeklerin sırtını sıvazladığım akabinde bir avazda doğan öfke gibi kontrolümü kaybetmeden önce gözümü sakındığım ya da alamadığım alaca coşkusu yüreğin.
Bir yakarışın açılımı olsa olsa
Düş kırıntılarında saklı nidaların solduğu
Yaza dair bir günce
Pembe bulutun efkârı
Başımı yasladığım her hece.
Bir es verirken yazmaya durmadan önce
Şiirsel uzamında ömrün
Savruk bir rüzgârdan alıp da hırsımı
Çalakalem yaşamak neymiş gördüğüm
O miladın da öncüsü iken
Kalemin tefriş ettiği ilk gece.
Yontulmuş bir mevsimin nüvesi adeta
Bağdaş kuran efkârın çatısında
Uçuşan buz mavisi gözleri gönlümün
Aralıksız sevip yaralandığım
Bir düşün de bekçisi elbet
Diri kalmakla dinginliği
Aynı kefeye koyan gözyaşı.
Savrulan hazanın ön sözüydü Ağustos güneşi
Vasıfsız izleklerde terennüm eden
Dolgun ve yorgun renkler
Elbet bir ilhama nail olacak kadar
Aşkı karışlayan
Aşkı yanlış yerlerde arayan şiirlerin
Türküsü.
Olsa olsa bir veda ç/ağrısı
Hükmeden ve hükmedilen
Nesirde saklı gizem
Ölümle örtüşen
O gaipten gelen coşku
Ve mavi yakalı insanlar beyaza düşman
Kimi zaman kindar bir lisan.
Sevginin dahi erişemediği o Kaf Dağı
Öğretileri kundaklayıp da
Ölümcül hicvini şerh düşen
Yandan çarklı rüyalar
Hele ki aşk yok mu aşk?
Elbet insanı kepaze eden
Tam da sevecekken kendini
Tarumar olan bir bellek ve benlik
Su küresinde ömrün
Kayıp geçen hece hece.
Yalnızlığın da cuntası
Katmerli gözyaşı
Yağmur duasına çıkmışken
Kulaklarımdaki şarkı
Bir de maviden bir örtü
Düş perdesini gizleyen
Derin bir tevazu
Sessizliğin de yoldaşı iken bunca coşku
Gittiğimiz yere kadar da gideceğiz, bayım.
GÜLÜM ÇAMLISOY
KARMA ŞİİRLER