Cembiye kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hançer
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ağ, Çekingen, Ham, Toy, Utangaç, Yabani, Görgüsüz, Eğitilmemiş, Yabanıl
Tükenmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
Özümlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mal Etmek, Temsil Etmek
Tir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalas, Tomruk
Celp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
Basit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
Fena Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Fenalaşmak
Keniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kadın Berberi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
Rint kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalender
Tespit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Saptamak, Vermek
Tokatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
Devrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat
Karye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köy
Tomurcuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gonca
Söylev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nutuk, Hitabe
Vekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
Bağlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep
Çözme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hal
Yalıtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
Batak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık, Batmış, Faydasız, Mahvolmuş
Galon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damacana
Toplanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
Kanaatlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktifa, Tatmin
Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
Natık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
Kumanda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komuta
Kımıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak
Savuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Ekmek, İyileşmek, Kaçmak, Gizlice Kaçıp Gitmek, Geçmek
Mütemekkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
Mülkiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El
Çitmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.