Eğitim Sitesi

Dalgacı Mahmut Şiiri

Dalgacı Mahmut Şiiri | Orhan Veli KANIK

Dalgacı Mahmut

İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah
Hepiniz uykudayken.
Uyanır bakarsınız ki mavi.

Deniz yırtılır kimi zaman,
Bilmezsiniz kim diker;
Ben dikerim.

Dalga geçerim kimi zaman da,
O da benim vazifem;
Bir baş düşünürüm başımda,
Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda,
Ne halt edeceğimi bilemem.

Orhan Veli KANIK

add

tag çocuk şiirleri okul şiirleri eğitici şiirler öğretici şiirler amatör şiirler şiirlerimiz öğrenci şiirleri belirli gün ve haftalar şiirleri

Dalgacı Mahmut Şiiri Hakkında Yorum Yazın

  

Dalgacı Mahmut Şiiri Hakkındaki Yorumlar

akdeniz süper be bu şiir 2016-01-16

ALİ NEREN Çok güzel bu şiir.Bu şiiri iyiki okumuşum. 2015-02-25

toprak aygün güzel şiir çok güzel 2011-12-25

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Karma Çocuk Şiirleri

Perili Dere

Köyün altında bir dere
Cıvıl cıvıl peri
Besmelesiz geçilmez ha
Geçer miyiz hiç
Akmaya üşenir suyu
Yüzünde bir karış saman
Üflemeden içilmez ha
İçer miyiz hiç

Bir varmış bir yokmuş
Çok eski zamanlarda
Bir peri kızı varmış
O zamanlar bu dere
Akarmış köpüre köpüre
Masal bu ya
Kız ırmakta yıkanırken
Gamzesini düşürmüş suya

Çok üzülmüş peri kızı
Yalvarıp yakarmış ırmağa
Ver gamzemi demiş
Irmak da ırmakmış ha
Almış kızın gamzesini
Geri vermemiş bir daha

Sen misin bunu yapan
Peri kızı bu ya
Her gözünden bir damla yaş
Damlatıvermiş ırmağa
Kuru bir dere olmuş ırmak
Hiç akmamış bir daha

Ali YÜCE

Ali YÜCE

Evimiz

Evimiz dört odalıdır
Hadi gezelim Tuncay
Yavaş yavaş hepsini

Konuk odası süslü
Duvarlarda bezeklere baktıkça
Giderim uzaklara ben

Yatak odası hep uyur
Akça perdeleri inik
Tembel demez ona kimse

Yemek odası büyüktür, güzeldir
Elma, armut, kavun kokar birazcık
Çiçek vardır masasında

Oturma odası işte, en aydınlık odamızdır
Benim en çok sevdiğim yer
Burda ödev yaparım

FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

Geçmiş

Gide gide nereye vardım
Karlı bozkırda koşup koşup
Bodur bir ağaç kaldı belleğimde
Gümüş yüzükler gibi incelmiş

Babam didinirmiş hababam
Fincan çekilirmiş sırtına
Uzun ırmakları yorgunluğun
Oturma odamızda geçermiş

Derken gökyüzü girmiş araya
Derken giriş o giriş
İbrişim örülü bencilliğimi
Büküp eğiren hep kelimelermiş

Bir çağ adı gibi hep anılacak
Diye düşünmüştüm ama değilmiş
Ey özenle dokunmuş sırmalı kumaş
Bir kez bile giyilmeden eskimiş

Gide gide nereye vardım
Karlı bozkırda koşup koşup
Bodur bir ağaç kaldı belleğimde
Gümüş yüzükler gibi incelmiş

Hilmi YAVUZ

Hilmi YAVUZ

Ayşece

Hem yoktu hem vardı
Büyük bir kentin
Gecekondu semtinde
Küçük bir kız vardı
Adı Ayşece

Nar tanesi kar tanesi
Anasının bir tanesi
Gözleri vardı boncuk
Elleri vardı pamuk
Herkes onu çok severdi

Günlerden bir gün
Gide de gelmeye o gün
Bulut oldu yel oldu
Yağmur yağdı sel oldu
Alıp götürdü evini anasını
Ayşece'yi öksüz koydu

Bir bekledi iki bekledi
Ayşece'nin babası
Eli balyoz dili yılan
Bir kadınla evlendi
Dövdü günde üç öğün
Güzel kızı çirkin analık
Yanık ekmek yedirdi
Su içirdi boz bulanık

Evden kaçtı Ayşece
Az gitti uz gitti
Kırk gece kırk gündüz gitti
Baktı analık arkasında
Ha ulaştı ha ulaşacak
Bir kayaya seslendi

Açıl kayam açıl
Şıkırt açıldı kaya
Ayşece girdi içine
Kapan kayam kapan
Şıkırt kapandı kaya
Güzel Ayşece içerde
Eteği dışarda kaldı

Gördü eteği analık
Yalancıktan ağladı
Açıl kayam açıl
Kaya açılmadı
Bir gelinböceği olup
Pır pır uçmaya başladı
Bakakaldı analık

Ali YÜCE

Ali YÜCE

Karma Çocuk Şiirleri, Dalgacı Mahmut Şiiri